UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Afrodisias Antik Kenti, Yunan mitolojisinin en fazla bilinen tanrıçalarından olan Afrodit’e adanmıştır. Aynı zamanda dünyanın farklı yerlerindeki antik kentlerin de en ünlüsü olarak öne çıkar. Aydın ilindeki Afrodisias Antik Kenti; antik tiyatrosu, ünü kentin tümünü bile aşmış olan Aphrodite Tapınağı gibi yapılarıyla dikkat çeker.

Afrodisias Antik Kenti’nin bu denli önemli olmasının sebeplerinden biri de kentin günümüze kadar son derece iyi korunması. Tarihi milattan önce 5 bin yılına dek uzanan kent, binlerce yıllık tarihi görmeyi sağlayan sayısız eserle dolu.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de olması sayesinde her yıl dünyanın dört bir köşesinden ziyaretçileri kendine çeken bu muhteşem antik kent ülkemizde mutlaka görülmesi gereken tarihi mekanlar arasında yer alıyor.

Tarihi boyunca farklı kültürlere ev sahipliği yapmış olan kent insanlık tarihi, sanat tarihi açısından birçok bilgi edinmeyi sağlıyor.

Afrodisias Antik Kenti Nerede?

Tarihi bir gezi yapmayı planlıyor ve “Afrodisias Antik Kenti nerede?” diye merak ediyorsanız , kent Aydın ilinin Karacasu ilçesindeki Geyre Mahallesi sınırları içerisinde. Menderes Nehri’nin kollarından biri olan Dadalaz Çayı’nın oluşturduğu vadinin üzerine kurulmuş olan kent deniz seviyesinden ise 600 metre yüksekte bulunuyor.

Afrodisias Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir?

Ege Bölgesi'ndeki Aydın ilinin Karacasu ilçesinde bulunan Afrodisias Antik Kenti’nin Aydın şehir merkezine uzaklığı 90 kilometre. Antik kente yaz aylarında Karacasu’dan minibüs seferleri düzenleniyor, bu minibüsler ile ulaşım sağlayabilirsiniz.

Özel araçlaysa Aydın merkezden Nazilli yönüne doğru gitmeniz gerekir. Nazilli’yi geçince Kuyucak’a dönerek Kuyucak-Tavas yol ayrımının ardından yaklaşık 15 kilometre ilerledikten sonra Afrodisias’a ulaşabilirsiniz.

Afrodisias Antik Kenti Tarihçesi

18. yüzyılda keşfedilen ve aralıklı olarak kazılar yapılan Afrodisias Antik Kenti’nin geçmişi milattan önce 5. yüzyıla uzansa da kentin güçlü bir konuma gelmesi milattan önce 1. yüzyıl ile milattan sonra 5. yüzyıl arasında gerçekleşmiş. Aşk ve güzellik tanrıçası Afrodite’e adanan kent zamanla özellikle heykelcilik olmak üzere sanat konusunda önemli bir merkez haline gelmiş.

Afrodisias kentinin mermer ocaklarına çok yakın olması kentte mermerden binalar ve heykeller yapılmasına olanak tanımış ve bu da kentin dönemin önemli heykeltıraşlarının yetiştiği bir yer olmasını sağlamış. Kent aynı zamanda mimari açıdan da son derece gelişmiş ve Tanrıça Aphrodite adına ayinler yapılan önemli bir noktaymış.

Roma İmparatoru Julius Caesar'ın Anadolu’ya düzenlediği seferden sonra dinlenmek için bu kente gelmesi ve Anadolu’da bir başkent kuracak olsa bu kenti seçeceğini söylemesi de kentin önemine dair günümüze ulaşan bilgiler arasında yer alıyor.

Afrodisias Antik Kenti 18. yüzyıldan beri bilinse de pek ilgi görmemiş, 1958 senesinde Aydın’ın Geyre ilçesine bir baraj açılışına katılmak için giden fotoğrafçı Ara Güler antik kent kalıntıları ile karşılaşıp fotoğraflarını çekerek kentin tüm dünyada tanınmasına büyük bir katkı sağlamış. Antik kent dünyanın dikkatini çekince bölgede yapılan kazılar da hız kazanmış ve birçok yeni yapı ortaya çıkarılmış.

Aphrodite Tapınağı

Afrodisias Antik Kenti hikayesi denilince akla ilk gelen elbette ki kentin adandığı güzellik ve aşk tanrıçastaı. Antik kentin adandığı tanrıça Aphrodite’in adını taşıyan dünyaca ünlü efsanevi yapısı Aphrodite Tapınağı da mermerden yapılmış. Afrodisias kentinin zenginlerinden ve bir hayırsever olan Zoilos 1. yüzyılda tapınağın yapımını başlatmış, inşaatının tam anlamıyla bitmesi ise milattan sonra 130 yılını bulmuş.

Şehrin Hıristiyanlaşması ile tapınakta da ciddi değişiklikler olmuş, mekan; bir pagan tapınağından kiliseye dönüştürülmüş. Bu dönüşüm esnasında Aphrodite heykelinin bulunduğu ve yalnızca rahiplerin girmesine izin olan sella odası kaldırılıp mihrap gibi bazı kısımlar eklenmiş.

Afrodisias Antik Kenti kalıntılarının birçoğu gibi Aphrodite Tapınağı da aynı dönemden kalan diğer yerlerdeki kalıntılara kıyasla çok iyi korunmuş durumda.

Afrodisias Antik Tiyatrosu

Antik kentin en önemli yapılarından biri de antik tiyatro. Geç Helenistik döneme tarihlenen Afrodisias Antik Tiyatrosu inşa edildiğinde 7000 kişilik seyirci kapasitesine sahip olan Antik tiyatronun sahnesi ise Aphrodite Tapınağı’nı da yaptıran Zoilos tarafından yaptırılmış.

Antik tiyatroda yapılan kazılar sırasında tiyatronun yanı sıra birçok heykel ve sanat eseri de ortaya çıkarılmış.

 

Afrodisias Antik Tiyatrosu’nun en önemli özelliği ise Zolios tarafından yaptırılan üç katlı sahnenin Anadolu’da bulunan en eski üç katlı sahne binası olması. Antik tiyatroda milattan sonra 2. yüzyılda gladyatör savaşlarının yapılabilmesi için bazı değişiklikler uygulandığı da biliniyor.

Afrodisias Antik Kenti’nde Neler Var?

2017 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kalıcı olarak alınan Afrodisias, bir antik kentte görülebilecek çoğu eseri barındırıyor. Afrodisias Antik Kenti’nde yer alan yapılar ve eserler şunlar:

  • Agora Kapısı
  • Aphrodite Tapınağı
  • Atriumlu Ev
  • Agora

  • Gaudin Çeşmesi
  • Gaudin Gymnasiumu
  • Hadrian Hamamı
  • Heykel Atölyesi
  • Sebasteion
  • Mezarlıklar

  • Piskoposluk Sarayı
  • Meclis Binası
  • Taş Ocakları
  • Şehir Surları
  • Stadyum

  • Sivil Bazilika
  • Tetrastoon
  • Tiyatro
  • Tetrapylon

Afrodisias Müzesi

Afrodisias Müzesi, antik kentin ören yerinde kurulu ve bu müzede kentteki arkeolojik kazılarda elde edilen eserler ve buluntular sergileniyor. 1977 yılında hizmete açılan müzede antik kent ve çevresindeki kazılarda çıkarılan farklı dönemlere ait buluntuları bir arada görebilmek mümkün.

Müzede kalkolitik dönem, prehistorik dönem, arkaik, helenistik, klasik dönem eserleri, Lidya seramikleri, Roma, Bizans eserlerinin yanı sıra erken İslam dönemi eserleri de sergileniyor.

Afrodisias Antik Kenti heykel alanında önemli bir merkez olduğu için müzede çok sayıda etkileyici heykel var. Kentin yakınından çıkarılan mermerlerden yapılmış olan bu heykeller müzenin en etkileyici parçaları arasında yer alıyor.

Afrodisias Müzesi’nde sergilenen heykeller arasında Aphrodite kült heykeli, bebek Dionysos heykeli, Zoilos Frizi, Satyr heykeli, Melpomene heykeli, çeşitli Nike heykelleri sayılabilir. Antik kentten çıkarılan heykeller müzede yer alan ve her biri Afrodisias heykel sanatının farklı bir yönünü gösteren salonlarda sergileniyor. Müzede heykel ve lahitlerin sergilendiği 6 ayrı salon yer alıyor.

Afrodisias Müzesi her gün ziyarete açık ve ziyaret saatleri 08:00-19:00. Müzenin gişesi ise 18:00’de kapanıyor.

Müzeye giriş ücretli, buraya tıklayarak Afrodisias Müzesi giriş ücreti ve ziyaret saatleri hakkında güncel bilgileri takip edebilirsiniz:

Afrodisias Antik Kenti Ziyaret Bilgileri ve Giriş Ücretleri

Antik kent yıl boyunca ziyaret edilebiliyor ancak yaz ve kış sezonlarında ziyaret saatleri değişebiliyor. Afrodisias Antik Kenti her gün açık ve ziyaret saatleri 08:-19:00. Kış aylarında ise 08:00-17:00 olarak güncellenebiliyor.

Antik kente giriş ücretli, Müze Kart ile giriş de yapılabiliyor. Yukarıdaki resmi site linkinden antik kente giriş saatleri ve ücretleri hakkında da bilgi edinebilirsiniz.

Görmeden Dönme

Dünyanın en önemli ve etkileyici antik kentlerinden biri olan Afrodisias’a kadar gelmişken çevresindeki doğal ve tarihi güzellikleri görmeden dönmek olmaz tabii ki. Afrodisias çevresinde görebileceğiniz yerlerden bazıları şunlar:

  • Görle Kanyonu
  • Sırtlanini Mağarası
  • Bahçeköy Şelalesi
  • Arpaz Beyler Kalesi ve Konağı
  • Harpasa Antik Kenti
  • Dereağzı Şelalesi
  • Karacasu Etnografya Müzesi
  • Güzelçamlı Milli Parkı
  • Nysa Antik Kenti
  • Arapapıştı Kanyonu
  • Tralleis Antik Kenti
  • Yörük Ali Efe Müzesi
  • Aydın Müzesi