İzmir Agorası olarak da bilinen Smyrna Agorası, İzmir şehrinin kuzeydoğusundaki Konak ilçesinde yer alır. M.Ö 4. yüzyılda kurulan şehir, kendisine has mimarisi ve helenistik dönemden izler taşıması nedeniyle bölgeye gelen turistlerin ilgi odağı olmuş durumda.

Antik dönemin şaheserlerinden biri olan Agora, Smyrna Antik Kenti’nin diğer bölümleri arasındaki yerini alıyor. Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın hemen yanında bulunan Agora; Bazilika, Batı Stoa, Graffitiler, Faustina Kapısı ve Antik Cadde kısımlarını kapsıyor.

Smyrna Agorası’nın Kısa Tarihi

Kültürel, ticari ve siyasi bütün aktiviteleri içinde barındıran Agora, M.S. 178 yılında yaşanan depremle büyük oranda yok olur. Ancak Roma imparatoru Marcus Aurelius tarafından yeniden inşa edilir. Kentin ihtiyacına göre büyütülen Smyrna Agorası son görünümünü M.S. 2. yüzyılda alır. Günümüze ulaşmış İyon Agoraları arasında en büyük ve en az tahrip olanıdır.

Kelime anlamı olarak Agora, Grekçe ‘’ toplanılan alan, çarşı, kent meydanı, pazar yeri’’ anlamına gelir. Dikdörtgen yapıda olan Smyrna Agorası’nın ortasında geniş bir avlusu bulunur. Etrafı kemerler ve sütun yapılarla çevrilidir. Genel yapısını MS. 7. yüzyıla kadar koruyan Smyrna Agorası, kentin küçülmesiyle önemini kaybetmiştir.

Zamanla mezar yerine dönüşen Agora, Beylikler döneminde ise Türklerle Hıristiyanlar arasında tampon bölge haline gelir. Osmanlı döneminde Kurşunlu Camii ve hamam yapılana kadar mezarlık işlevi üstlenmesine karşın, agoranın doğu bölümü namazgah olarak kullanılır. Smyrna Agorası, 2020 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklenmiştir.

Smyrna Agorası’nda Sizi Ne Bekliyor?

Agoraya giriş yaptığınız zaman gözünüze ilk çarpan şey şüphesiz geniş avlusu oluyor. Avlunun etrafı, stoa denilen sütunlu galerilerle çevrili durumda. Agoranın kuzey kapısında bulunan Tanrıça Vesta’nın kabartması, Zeus Sunağının devamı niteliğinde. Günümüze değin yapılan kazılarda Tanrı Eros, Hermes, Herakles, Dionysos ve çeşitli heykeller, kabartmalar, kemikler ve camlar yapılan kazılarla kültür mirasımızda yerini aldı.

Smyrna Agorası’nda sizi bekleyen ve görmeniz gereken bölümler şunlardır:

Graffitiler

Bazilika kısmında yer alan graffitiler; yazılar ve duvar resimlerinden oluşuyor. Meşe kökü ve demir içeren bir mürekkeple çizilmiş olan graffitilerin, Ayrıca kazıma yöntemiyle oluşturulmuş örnekleri de var. Gerçek birer sanat eseri olan graffitilerin Roma döneminin günlük yaşamı hakkında bizlere çok önemli bilgiler aktardığı bir gerçek. Gladyatör dövüşlerinden sevgili adlarına, yelkenlilerden bilmecelere kadar çok farklı konulara bu graffitelerde rastlamak mümkün.

Faustina Kapısı

Agora aynı zamanda kendisini iki eşit parçaya bölen bir kapıya ev sahipliği yapıyor. Marcus Aurelius, M.S. 178’de şehri yeniden inşa ettirdiği için Smyrna halkı vefa borcunu kapı ile ödemiş. Görkemli kapının bir girişinde Marcus Aurelius’un, diğer girişinde ise eşi Faustina’nın kabartması bulunuyor.

Batı Stoa

Stoa, üstü örtülü ve önü açık uzun yollara konulan addır. Agorada bulunan batı stoa, bodrum katı üzerine inşa edilmiş. Antik zamanlarda insanlar, güneş ve yağmurdan korunarak bu bölgede gezintiler yaparmış. Roma zamanında eklenmiş ve günümüze ulaşmış olan sarnıçlar, bunun en büyük kanıtı.

Bazilika

Bazilikalar tarihte toplanma yeri olarak kullanılıyordu. İnce ve uzun, geniş ve yüksek şekilde tasarlanmış bir görünüme sahip. Zamanla tüccarlar için de kullanılan Bazilikalar, kentin ticari hayatına da yön veren yapılar olmuşlar. 165 x 28 ölçülerine sahip olan bazilika, Roma döneminin en büyük bazilikası olması nedeniyle büyük önem taşıyor.

Günümüze ulaşan, bodrum katının doğu ve batı yönündeki çapraz tonozlar, sizlere Roma Döneminin mimarisi arasında kaybolma şansı vadediyor.

Smyrna Antik Kenti’nde Ne Yapılır?

Smyrna Antik Kenti, Smyrna Agorası’nı da içine alan büyük bir yapı. Bu nedenle yalnızca agoradan bahsetmemiz yeterli olmayacak. Antik kentin geri kalan eserlerine de gelin birlikte bakalım:

Bayraklı Höyüğü (Tepekule)

Smyrna Antik Kenti’nin kurulduğu bölge olan Bayraklı Höyüğü’nün batı ve güney bölümlerinin antik zamanlarda denizlerle çevrili olduğunu biliyoruz. M.Ö. 11 ile 4. yüzyıllar arasına kadar sürekli yerleşim yerleri olduğu kazılarda tespit edilmiş. Kazılarda bulunan tapınak ise bu zamana kadar bulunan en eski Athena Tapınağı olma özelliğini taşıyor.

Sokaklar ve Evler

Eski Tunç Çağı zamanına ait olan ilk yerleşik evlerin, denizden 3-5 metre yukarısında bulunan kayaların üzerine yapıldığı görülüyor.

Athena Tapınağı

Tanrıça Athena’ya adanan bu tapınağın M.Ö. 725 yılında inşa edildiği tahmin ediliyor. Sonraki zamanda yaşayanlar tapınağa eklentiler yapmış, fakat Pers saldırıları ile tahrip edilmiş ve işlevini yitirmiş.

Smyrna Surları

Smyrna Kenti konumu itibariyle sürekli saldırılara maruz kalan bir şehir. Özellikle Lidyalılar tarafından yapılan istilalar, kent için büyük sıkıntılar oluşturmuş. Bu yüzden M.Ö. 9. yüzyılda kerpiç surlar ile korumaya alınan kent, M.Ö 7. yüzyılda ise sağlam duvarlarla çevrilmiş. Bu surların işçiliği, arkaik dönemin en eski ve en iyi örneklerinden biri olarak kabul görüyor.

Kadifekale

M.Ö. 4. yüzyılda Kadifekale eteklerine taşınan şehir, hem ovaya hem de denize hakim olan bir noktaya yapılmış. Ayrıca savunma merkezi olarak düşünüldüğü için surlarla çevrilmiş. Daha sonra Roma, Bizans ve Osmanlılar tarafından kullanılan kale, Osmanlı dönemimde Kadifekale ismini almış. Güvenlik amacıyla 18. yüzyıla kadar işlevselliğini koruyan kale, daha sonra kaderine terkedilmiş.

Tiyatro

Kadifekale’nin kuzey yamacına inşa edilmiş tiyatronun yapıldığı tarih kesin olarak bilinmiyor. M.Ö. 1. yüzyılda inşa edildiği düşünülen tiyatronun İmparator Caluduis tarafından onarıldığı tahmin ediliyor. Son halini ise M.S. 178’de meydana gelen depremin ardından, yeni eklentilerle günümüzdeki halini aldığı düşünülüyor.

Smyrna Agorası Nerede?

‘’Smyrna Agorası nerede?’’ sorusunun cevabı İzmir’dir. Konak ilçesinin Mezarlıkbaşı semtinde yer alan Agora, Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın hemen yanında yer alıyor.

Smyrna Agorası’na Nasıl Gidilir?

Smyrna Agorası’nın yakınına giden çeşitli toplu taşıma araçları var. Çankaya ve İkiçeşmelik yönüne giden bütün belediye otobüsleri ile kolayca bölgeye ulaşabilirsiniz. Ayrıca metro ile de ulaşım sağlayabilirsiniz. Çankaya Metro istasyonundan 10 dakikalık yürüme mesafesiyle, Smyrna Agorası’na hızlı bir şekilde varılmaktadır.

Smyrna Agorası Giriş Ücretleri

Ören yeri olarak halka açılan Smyrna Agorası’na giriş ücretlidir. Ayrıca Müze kart geçerlidir. Giriş ücretlerini ise resmi internet sitesinden takip edebilirsiniz.

Bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Smyrna Agorası Ziyaret Saatleri ve Günleri

Smyrna Agorası, haftanın her günü siz kıymetli ziyaretçileri için açık. Açılış saati 08:30, kapanış saati 19:00 olarak hizmet veriyor.

Smyrna Agorası’nın Efsanesi

M.Ö 4. yüzyılın sonunda Büyük İskender Smyrna yakınlarından geçtiğinde, kent Bayraklı’daki Tepekule mevkiinde bulunuyor. Antik Yunan Dünyasının en önemli kentlerinden birisi olan ve Homeros’un vatanı olarak da bilinen Smyrna, Büyük İskender’in de cazibesine kapıldığı bir kent.

Büyük İskender, Kadifekale-Konak arasında avlanırken, Nemesis tapınağının yanındaki bir ağacın dibinde uyuyakalır. Uyuduğunda rüyasına giren Nemesisler, Bayraklı’dan Smyrna’yı alıp buraya getirmesini söyler. Smyrna halkı Apollon’a elçiler gönderir ve Tanrıdan gelen ‘’Bu kutsal bölgede yaşayacak olan halkın, eskiye göre kat kat fazla zengin olacağı’’ cevabını alırlar. Daha sonra halk, yeni yaşam bölgesine göç etmeye başlar.

Görmeden Dönme

Smyrna Agorası bulunduğu konum itibariyle, merkezi bir noktada bulunuyor. Tabii ki insan yerleşiminin bu kadar eski olduğu bir çevre, tarihi birçok yapıyı da içinde barındırıyor. Smyrna Agorası’nın yakınlarında kesinlikle görmeniz gereken yerler şu şekilde sıralanabilir:

  • Arkeoloji Müzesi

  • Tarihi Kemeraltı Çarşısı
  • Kızlarağası Hanı
  • Saat Kulesi
  • St. Polikarp Kilisesi

  • Beth İsrael Sinagogu
  • Milli Kütüphane ve Elhamra Sineması
  • Kestane Pazarı Camii
  • Ayavukla Kilisesi