Yavru vatanımız Kıbrıs hem doğal hem de tarihi güzellikleriyle göz dolduran yerlerden. Hal böyle olunca dünyanın her yerinden Kıbrıs’a turist akını oluyor. Ülkemizden de yaz tatili için Kıbrıs’ı seçenlerin sayısı bir hayli fazla. Kıbrıs size denizin, güneşin, kumun en güzelini sunuyor. Bunun yanında tarih kokan zenginlikleriyle de size kültürel bir gezi vadediyor.

Gezilecek Yerler

Girne Kalesi ve Batık Gemi Müzesi: Girne Sahili’nde bulunan Girne Kalesi masalsı bir Kıbrıs manzarasını ayaklarınızın altına seriyor. Araştırmalar Girne Kalesi’nin tarihinin Helenistik Dönem’e kadar dayandığını gösterse de yapım yılı tam olarak bilinemiyor. Batık Gemi ise ilk kez 1965 senesinde sünger avcısı tarafından keşfedilmiş. Pennsylvania Üniversitesi’nin çalışmaları sonucu yüzeye çıkarılan gemi, Girne Kalesi içerisindeki Batık Gemi Müzesi bölümünde sergileniyor. Geminin içerisinde oldukça fazla miktarda artık karbonlaşmış bademler bulunmuş. Bundan da o dönemde mürettebatın ana besininin badem olduğu sonucu çıkarılmış.

Girne Yat Limanı: Limanın etrafı kafe, restoran vb. gibi mekanlarla çevrelenmiş. Bu durum Girne Yat Limanı’nı canlı bir yer haline getiriyor. Fakat liman olduğuna aldanıp şurada akşam yemeğinde güzel bir balık yiyeyim demeyin. Çünkü balığı oldukça kötü. Fakat manzarası için kesinlikle burada oturmaya değer. Akşam yemeğinden sonra kahvenizi içmek için buraya gelmek ideal bir tercih olabilir.

Bellapais Manastırı: Beşparmak dağlarının eteklerindeki devasa bir kayanın üzerine inşa edilmiş olan manastır mimarisiyle her göreni kendine hayran bırakıyor. Gotik mimarinin en eşsiz örneklerinden olan manastırın inşasına 1198 senesinde başlanmış. Kıbrıs Osmanlı hakimiyetine geçtikten sonra ise manastır Yunanlara tahsis edilmiş ve Ortodoks kilisesi olarak kullanılmaya başlanmış.

St. Hilarion Kalesi: Kıbrıs’ın çoğu yerindeki gibi bu kale de Arap akınlarından korunmak için inşa edilmiş. KKTC’deki üç dağ kalesinden biri olan St. Hilarion Kalesi hakkında şöyle bir efsane var. Walt Disney’in meşhur hikayesi Uyuyan Güzel’deki kale St. Hilarion Kalesi’nden esinlenerek yaratılmış. Bu ne kadar doğrudur bilinmez. Fakat bu kültürel zenginlik mutlaka görülmesi gereken yerlerden.

Karaman/Karmi Köyü: Adını sonuna kadar hak eden sevimli mi sevimli bir yer Karmi Köyü. İngilizler Kıbrıs’a ilk ayak bastıklarında Karmi’ye yerleşmiş. Hatta köyde bulunan ve halen kullanıldığı söylenen kırmızı telefon kulübesinin köye İngilizler tarafından getirildiği söyleniyor. Köydeki birkaç ev dışarıdan birilerine satılsa da nüfusun çoğunluğu İngilizlerden oluşuyor. Yeşilin ve bin bir renkli çiçeklerin arasındaki evlerin güzelliği dillere destan. Evlerin hepsi de denize nazır.

Maviköşk: Girne’ye bağlı Çamlıbel köyü sınırları içerisinde bulunan gizemli ve bir o kadar da meşhur bir ev Maviköşk. Köşk 1957 senesinde İtalyan asıllı Rum bir avukat olan Paulo Paulodies tarafından inşa edilmiş. Avukat olduğuna aldanmayın. Paulo Maviköşk’ü silah kaçakçılığı için inşa ettirmiş. İki katlı köşkte Rum, Türk ve İtalyan mimarisinin örneklerine rastlıyorsunuz. Paulo Paulodies’in köşkü görünmeyen bir noktaya inşa ettirmiş. Bunun nedeni kaçak silahların dağıtımının buradan yapılmış olması. 1974’teki Barış Harekatı’ndan dolayı köşkün altına yaptırdığı gizli tünelle kaçan Paulo Paulodies’ten bir daha haber alınmamış. Ondan geriye illegal işleri için inşa ettirdiği bu şaheser kalmış. Maviköşk’e yolunuz düşerse içerdeki mavi süt havuzunu mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz. Bunun yanında Paulo Paulodies’e ait olan özel tablolar ve çeşitli eserler de görülmeye değer. Maviköşk bugün TSK himayesi altında.

Arab Ahmet Mahallesi: Lefkoşa’da bulunan Arab Ahmet Mahallesi size rengarenk bir huzur vadediyor. Güney Kıbrıs sınırında bulunan mahalleden güney kesimi tam anlamıyla görülüyor. Osmanlı’nın Lefkoşa’yı fetheden paşası olan ve aynı zamanda Kıbrıs valiliği yapan Arab Ahmet Paşa’nın adı yüzlerce yıldır bu mahallede yaşıyor. Osmanlı burayı fethetmeden evvel Ermenilerin çoğunlukta yaşadığı mahallelerden olan Arab Ahmet Mahallesi yerli halk tarafından Ermeni mahallesi olarak biliniyormuş. Mahallede yürürken evlerin önünde oturan yerli halkı fark edeceksiniz. Kıbrıs hikayeleri dinlemek istiyorsanız bu insanlara selam vermeniz yeterli oluyor.

Lokmacılar Çarşısı: Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs’ın geçiş noktası olan Lokmacılar Çarşısı çok küçük olmasına rağmen her zaman kalabalık olan yerlerden. Güney- Kuzey Kıbrıs arasında geçiş yapmak isteyen Kıbrıs vatandaşları bu çarşıyı oldukça yoğun olarak kullanıyor.

Büyük Han: Lefkoşa’daki Türk yapılarının en önemlilerinden olan Büyük Han, 1572 senesinde Beylerbeyi Muzaffer Paşa’nın isteği üzerine inşa edilmiş. Tipik kervansaraylarda bir kapı bulunuyor fakat Büyük Han’da ana kapı haricinde bir kapı daha mevcut. Bursa’daki Kozahan’a gittiyseniz Büyük Han’ı gördüğünüzde aklınıza ilk Kozahan geliyor. Kozahan ile mimari olarak neredeyse aynı olan Büyük Han’ın avlusu çay-kahve keyfi yapmak isteyenler için harika bir yer.

Selimiye Camii (St. Sophia Katedrali): Gotik mimariye sahip bir katedral olan St. Sophia Katedrali kralların taç giyme törenlerinin yapıldığı dönemin en önemli katedrallerinden biriymiş. 1491 senesinde yaşanan büyük depremden sonra katedral Cenevizliler tarafından onarılmış. Onarım esnasında Lüzinyan krallarından II. Hugh’un mezarı ortaya çıkmış. Cesedi bozulmamış olan kralın başında altın tacı, altın elbiseleri ve birkaç belge de aynı şekilde duruyormuş. Orta Çağ mimarisini tüm yönleriyle yansıtan St. Sophia Katedrali, Kıbrıs Osmanlı egemenliğine geçtikten sonra Selimiye Camii’ne çevrilmiş.

Barbarlık Müzesi: 24 Aralık 1963’ün canlı tanığı olan Barbarlık Müzesi herkes tarafından mutlaka görülmesi gereken bir yer. Bilmeyenler için hemen anlatalım: 24 Aralık’ta evleri, köyleri basan Rum çeteler tarafından Türkler çocuk, kadın denmeden vahşice katledildi. Bu vahşet öylesine insanlık dışıydı ki bölgede bulunan muhabirler dahi gördüklerin etkisinden çıkamadı. El Frigo gazetesinin muhabiri bir banyonun küvetinde sırf babaları Türk subayı diye vurulan üç çocuğu ve annelerini gördüğünü ve bu görüntüden sonra günlerce kendine gelemediğini anlattı. Bu vahşetin tarihin sayfaları arasında kaybolmaması için Barbarlık Müzesi inşa edildi. Müzede o gecenin izlerini görmeniz mümkün.

Soli Antik Kenti: Kentin geçmişi hakkında kesin bir bilgi yok fakat Troya Savaşı sonrası Atinalılar tarafından inşa edildiği düşünülüyor. Oldukça zengin bakır rezervlerine sahip olan Soli Antik Kenti bu zenginlikten dolayı uzun yıllar refah içerisinde yaşamış. Rezervler zamanla azalmaya başlayınca da Soli Antik Kenti yavaş yavaş geri kalmaya başlamış. 1250 sene süren bir hakimiyetten sonra Arap akınlarının da etkisiyle kent yıkılmış. Antik kent içerisinde tiyatro, bazilika ve agorayı ziyaret edebilirsiniz.

Vouni Sarayı: Soli kentini kontrol altında tutmak amacıyla Milattan Önce 5. yüzyılda inşa edilmiş. Vouni Sarayı deniz seviyesinden 280 metre yukarıdaki 3 teras üzerinde bulunuyor. Terasların en zirvede bulunanında Athena Mabedi, ortadaki terasta tapınaklar ve en alttaki terasta halkın evleri var. Saray Milattan Önce 380 senesine kadar aktif olarak kullanılmış. Fakat bu senede Soliler tarafından yakıldıktan sonra bir daha kullanılamamış.

Venedik Kraliyet Sarayı (Plazza Del Privadotere): Venedik Kraliyet Sarayı Namık Kemal Meydanı’ndan ilerlediğinizde karşınıza çıkıyor. Bir zamanlar burada Gotik tarzda inşa edilmiş bir saray bulunuyormuş. Fakat bu kale Cenevizliler tarafından yıkılmış. Saray daha sonra tekrar inşa edilmiş. Bugün sarayın doğu tarafında bulunan 3 kemer de Salamis Harabeleri’nden sarayın inşasında kullanılmak için getirilmiş.

Namık Kemal Zindanı: Venedik Sarayı’nın avlusunda bulunan kesme taşlardan inşa edilmiş zindan, esasında 2 katlı bir yapı. Zindana bu adın verilmesinin hikayesi de şöyle. Namık Kemal meşhur oyunu Vatan Yahut Silistre’yi yazdıktan sonra 1873 senesinde buraya sürgün edilmiş. 38 ay boyunca da bu binada yaşamış.

Salamis Harabeleri: Bronz Çağı’nın son evrelerinde Anadolu’dan göç edenler tarafından kurulmuş olan Salamis şehri tarih boyunca Perslerden Bizanslılara kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Fenikeli hakimiyetine girmesiyle gerileyen şehir daha sonra Bizans hakimiyeti altına girmesiyle eski önemini kazamaya başlamış. Hatta bir dönem baş şehir dahi olmuş. Roma döneminde de bu önemini devam ettirmiş. Bugün bölgeden çıkarılan buluntuların birçoğu Roma Dönemi’ne ait. Sütunları, ince işçiliğiyle şehrin mimarisine hayran kalacaksınız. Kıbrıs içerisinde mutlaka görmenizi tavsiye ettiğimiz Salamis Harabeleri Gazi Mağusa’da bulunuyor.

Kıbrıs Plajları

Altınkum Sahilleri: Kıbrıs’ın Anadolu’ya doğru uzanan sivri ucundaki Kapaz Adası’nda bulunan Altınkum Sahilleri iki sahilden ulaşıyor. Güzellik ve aşkın mitelojik tanrıçası olan Afrodit’in Altınkum sahillerinde doğduğuna inanılıyor. Ünlü olmasına karşın el değmemişliğini koruyan plaj, Carette Caretta, Cheliona Mydas gibi nesli tükenmekte olan kaplumbağaların üreme yeri.

Yavuz Çıkarma Plajı: Kıbrıs Barış Harekâtı esnasında ordumuzun ilk ayak bastığı plaj olan Yavuz Çıkarma Plajı’na Girne’den Alsancak yönüne doğru gittiğinizde ulaşabiliyorsunuz. Girne’ye uzaklığı 5 kilometre olan plajda deniz bisikleti, kano vb. gibi farklı su sporlarını yapma imkanına sahipsiniz. Yerel halk tarafından Escape Plajı olarak da bilinen Yavuz Çıkarma Plajı’na girişlerde belirli bir ücret talep ediliyor.

Glapsides: Yerli halk tarafından Kıbrıs’ın en güzel plajı olan Glapsides Plajı ülkenin doğu tarafında yer alıyor. Plajın Gazimağusa merkezine uzaklığı ise sadece 6 kilometre. Oldukça sığ bir denize sahip olmasından dolayı çocuklu aileler ve yüzme bilmeyenler tarafından daha çok rağbet görüyor. İncecik kumu ve berrak deniziyle Glapsides, Kıbrıs’ta yüzmenin keyfine varacağınız yerlerden.

Alagadi Plajı: Yeşil kaplumbağalar ve Caretta Caretta’ların yumurtlama alanlarından olmasından ötürü oldukça önemli bir konuma sahip. Girne’ye 15 kilometre uzaklığındaki Alagadi Plajı Kıbrıslılardan olduğu kadar yabancı turistlerden de yoğun ilgi görüyor. Alagadi Plajı’nda Caretta Caretta’lardan dolayı su sporlarına izin verilmiyor. Plaj sürekli gözetim altında tutuluyor ve 20.00’de kapatılıyor.

Yeşilırmak Plajı: Kıbrıs’ın batı tarafında bulunan Yeşilırmak Plajı Lefkoşa ilçesi sınırları içerisinde bulunuyor. Merkeze uzak olmasından dolayı kafa dinlemek isteyenler için oldukça ideal bir plaj. İskelesinin bulunmasından dolayı denize girmeyi daha keyifli hale getiren plajın bu iskelesi akşam sefalarına da ev sahipliği yapıyor.

Tarih ve doğanın iç içe olduğu yavru vatanımız Kıbrıs’ta güzel bir tatil geçirmek için Kıbrıs otelleri sayfasına göz atabilirsiniz.

Yapılacak Aktiviteler

Aklınızda “Kıbrıs’ta bir günümü nasıl geçirebilirim, neler yapabilirim?” diye bir soru işaretiniz varsa eğer hemen cevaplayalım. Kıbrıs için medeniyetler beşiği desek abartmış olmayız. Bu küçücük ada tarih boyunca birçok uygarlığın gözdesi olmuş. Hayran listesi epey kabarık. Kimler yok ki… Araplardan tutun Perslere, Cenevizlilerden Osmanlı’ya kadar birçok uygarlık bu güzel ada için savaşmış. Hal böyle olunca bu medeniyetlerden Kıbrıs’a birçok miras kalmış. Kıbrıs denince genelde aklımıza yaz turizmi gelse de buranın görmezden gelinemeyecek kadar fazla kültürel hazinesi var. Yolunuz Kıbrıs’a düşerse yaz turizminin yanında kültürel turizmi de ihmal etmeyin. Antik kentler, gotik mimariyle yapılmış katedraller, müzeler, kaleler ve daha birçok kültürel hazine ziyaret edilmek için bekliyor. Buralara mutlaka uğramanızı tavsiye ediyoruz.

Gelelim Kıbrıs’ın herke tarafından bilinen yüzüne... Kıbrıs altın kumlu plajları, masmavi deniziyle size yüzmenin keyfini sonuna kadar yaşatacak. Ücretsiz plajlar olduğu gibi Kıbrıs otelleri tarafından çevrilmiş plajlar da mevcut. Dilediğinizi seçebilirsiniz. Bunun yanında Kıbrıs’taki belli noktalarda dalış yapma imkânınız da bulunuyor.

Adrenalin sevenlerdenseniz Kıbrıs’ta sizi memnun edecek bir aktivite de bulunuyor. Beşparmak Dağları’ndan havalandığınızda mükemmel görüntülerin eşliğinde Girne’nin güzel plajlarına iniş yapıyorsunuz. Eğer acemiyseniz ilk uçuşunuzu eğitmen eşliğinde yapma imkanına da sahipsiniz. Bunun yanında ihtiyacınız olan tüm ekipmanı sağlayan eğitim grupları mevcut. Daha evvel hiç yamaç paraşütü yapmadıysanız bir ilki Kıbrıs’ta gerçekleştirebilirsiniz.

Yeme İçme

Kıbrıs adasının muhteşem yemek kültürü sizleri bekliyor! Buranın sırf yemekleri için bile tatilinizi uzatmaya değer. Söze Kıbrıs’la özdeşleşmiş bir lezzet olan Hellim peyniriyle başlayalım. Kıbrıslılar tarafından en çok tüketilen yiyeceklerden olan Hellim peynirinden yapılmış bir kek olan Hellimli sabah kahvaltılarında ve 5 çaylarında Kıbrıslılar tarafından sıklıkla tüketiliyor. Kıbrıs’a özgü bir diğer lezzet olan Molehiya, Molehiye bitkisinden kurutma işleminden geçtikten sonra kırmızı ya da beyaz etle ve baharatlarla pişirilmesiyle oluşan eşsiz bir lezzet. Molehiya Kıbrıs sofralarının demirbaş lezzetlerinden. Bir diğer lezzet ise Lalangı. Tavşan etinin hamura bandırılıp kızartılmasıyla oluşuyor. Aslında Lalangı’ya İzmir’in bazı bölgelerinde Lalengi adıyla rastlayabiliyorsunuz. Kıbrıs’taki su ihtiyacı herkes tarafından bilinen bir gerçek. Su bu kadar az olunca tarım yapmak da olanaksız hale geliyor. Bu sebepten Kıbrıs’ta tarım faaliyetleri biraz geri kalmış. Bu durum da Kıbrıslıları yetiştirmesi zahmetsiz olan bitkilere itmiş. Kolakas o bitkilerden biri. Patatese benzeyen bu sebze Kıbrıs’ta bolca tüketiliyor.

Kıbrıs’ın en spesifik lezzeti nedir diye sorsak çoğu kimseden aynı cevabı alırız: Şeftali kebabı! İsmi ilginç gelmiş olabilir fakat bu kebabın içinde şeftali yok. İsmi de Şef Ali’nin zamanla değişime uğramasıyla ortaya çıkmış. Mantı seviyorsanız bir de Kıbrıs mantısını deneyin. Pirohu adı verilen bu yemeğin bildiğimiz mantıdan farkı içerisine lor, ceviz ve tereyağı konuyor olması. Bu yemek adaya Osmanlı’dan miras kalmış. AZURE, Efendi Bar Restaurant, Bellpais Garden Restaurant, Bella Moon Kıbrıs’ın öne çıkan lezzet duraklarından. Bunun yanında Kıbrıs otelleri mutfaklarında dünyanın en özel lezzetlerine de ulaşabiliyorsunuz.

Konaklama

Sayısız konaklama alternatifinin olduğu Kıbrıs’ta dilerseniz şehrin merkezinde dilerseniz daha sakin bölgelerde kalma imkanına sahipsiniz. Konaklama bakımından açık ara en zengin yer ise Girne. Girne’deki oteller farklılıkları, şatafatları ve casinolarıyla dikkat çekiyor. Bunun yanında Lefkoşa da konaklama açısından çok sayıda çeşitliliğe sahip. Daha ekonomik konaklama alternatifleri arıyorsanız Lefkoşa sizin için daha uygun bir tercih olabilir. Lefkoşa’nın konaklama tesisleri Eski Şehir Merkezi olarak anılan bölgede yer alıyor.

Kıbrıs’ta oteller genelde şatafatlarıyla göz dolduruyor. Fakat siz bütçe ve zevkinize göre daha mütevazı konaklama tesislerini seçebilirsiniz. Öne çıkan Kıbrıs casino otelleri sıralaması yapmak gerekirse ilk sırada Elexus Hotel & Spa & Casino geliyor. 5 yıldıza sahip olan bu otel Girne’de bulunuyor ve yemyeşil bir dağın eteğindeki güzel plajı ile misafirleri fazlasıyla memnun ediyor. Limak Cyprus Deluxe Otel de Kıbrıs’ın bir diğer ünlü 5 yıldızlı oteli.

Alışveriş

Tatillerin olmazsa olmaz aktivitesi olan alışveriş Kıbrıs’ta bir başka keyifli. Baştan uyarmakta fayda var; burada alışverişe çıktığınızda dünyaca ünlü büyük markaları pek göremiyorsunuz. Fakat Kıbrıs’ta hala devam eden küçük esnaf kültürü sizleri karşılıyor. 50 yılık dükkanlar da size nostaljik bir deneyim sunuyor. Kıbrıs’ta alışveriş genelde ithal ürünler etrafında şekilleniyor. Uluslararası büyük markaların dükkanları bulunmasa da bu markaların ithal edilmiş ürünlerine ulaşabiliyorsunuz. Kıbrıs’a gidenlerin ilk tercihi genellikle alkollü içecekler ve sigara oluyor. Bu ürünleri almak isterseniz Girne ya da Lefkoşa’ya bakabilirsiniz. Fakat alışveriş esnasında gümrük vergisini de göz önünde bulundurmanızı tavsiye ediyoruz.

Son trendleri bulabileceğiniz dükkanlarda Kıbrıs’ta inanılmaz fazla. Buralardan sezonun en moda kıyafetlerinden satın alabilir, aksesuarlarla da zenginleştirebilirsiniz. Aksesuar demişken, Kıbrıs’ta gümüşçü ve kuyumcuların çokluğu da dikkat çekecek boyutta. Kıbrıs’ta başka hiçbir yerde rastlayamayacağınız türden özel tasarım ürünleri kiloyla satın almanız da mümkün. Herkes tarafından bilinen bir şehir efsanesine de açıklık getirmekte fayda var; fiyatlar söylendiği kadar abartılı değil. Gayet uygun fiyata çok çeşitli ve eşsiz ürünler bulmanız olası. Giyim, mobilya, aksesuar, halı gibi ürünler dışında almadan Kıbrıs’tan ayrılmayacağınız bir ürün var. Hellim! Kıbrıs’ın bu meşhur ve oldukça lezzetli peynirinden stoklamadan Kıbrıs’tan ayrılmamanızı tavsiye ediyoruz. Hellimi nerden alabilirim diyorsanız hemen cevaplayalım. Kıbrıs’ta da tıpkı Türkiye’de olduğu gibi pazarlar mevcut. Bu pazarlardan hem ekonomik hem lezzetli hellim satın alabilirsiniz.

Girne Caddesi’nde kurulan Kuzey Lefkoşa pazarına uğramanızı tavsiye ediyoruz. Trafiğe kapalı bir bölüm olan Arasta sokağında yüzlerce çeşit kot ürün gönlünüzü fethedecek. Bu yaz tatilinizi Kıbrıs’ta geçirmek ve erken rezervasyon fırsatlarından faydalanmak için Kıbrıs otelleri sayfasından dilediğiniz oteli seçebilirsiniz.

Eğlence ve Gece Hayatı

Kıbrıs’ta gece hayatı oldukça renkli ve canlı. Dünyanın her yerinden turist akınına uğramasından dolayı eğlence ve gece hayatı yelpazesi oldukça geniş. Club, meyhane, disko kültürü oldukça gelişmiş. Kıbrıs’ta birçok eğlence mekânı var. Bu mekanlara girişte ücret ödüyorsunuz. Gelelim şehrin ünlü eğlence mekanlarına… Gazimağusa’da bulunan Venüs Night Club şehrin öne çıkan eğlence mekanlarından. Eğlencenin 21.00’de başladığı Venüs Night’te günün ilk saatlerine kadar çılgın eğlenceler devam ediyor. Lefkoşa’da ise Rose Afrodit Night Club öne çıkıyor. Bu kulübün dekorasyonu sürekli değişiyor. Bunun nedeni her seferinde kendinizi başka bir yerde hissetmenizi sağlamak. Ayrıca Kıbrıs casino otelleri de misafirleri için çeşitli eğlenceler tertip ediyor.

Kıbrıs’ta eğlence yalnızca gece hayatından ibaret değil. Çok çeşitli festivaller de mevcut. Kıbrıs’ın en büyük ve önemli festivali Girne Zeytin Festivali. Ekim ayında düzenlenen festivalde Kıbrıs’a özgü birçok ürüne rastlayabilirsiniz. 2. ünlü festival ise Güzelyurt Portakal Festivali. Portakal toplama döneminin sona ermesiyle Haziran’da gerçekleşen festivalde taze portakal suyu, limonata gibi ürünlerden tatma şansına sahipsiniz. Ayrıca Halk Sanatları Festivali, Bellapais Klasik Müzik Festivali, Eko Festival gibi festivaller Kıbrıs’ın önde gelen diğer etkinliklerden.

Ulaşım

Kıbrıs otelleri arasından seçiminizi yaptınız, yaz iznine çıktınız. Sırada Kıbrıs’a ulaşımınız kaldı. Öncelikle vize konusuna açıklık getirelim. KKTC Türk vatandaşlarından vize istemiyor. Yani nüfus cüzdanınızla giriş yapabiliyorsunuz. Fakat Güney Kıbrıs tarafında işler biraz değişiyor. Kıbrıs’a deniz ve havayolu ile ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Alanya ve Taşucu’ndan Kıbrısa feribot seferleri mevcut. Deniz yolu ile Kıbrıs’a ulaşmanız 2-2,5 saat arasında değişiyor. Havayolu ile ulaşım sağlamak ise daha kolay. Türkiye’nin birçok havalimanından Kıbrıs’a direkt uçuşlar mevcut. Buralardan çok kısa sürede Lefkoşa’ya ulaşabilirsiniz.