Çanakkale’de bulunan Troya Antik Kenti’nde yapılan arkeolojik kazılarda bulunan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi, ziyaretçilerine tarihte unutulmaz bir yolculuğa çıkma olanağı sunuyor. UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ndeki Troya Antik Kenti’nin tarihi Neolitik Çağ’a (Cilalı Taş Devri) dek uzanıyor ve Troya Müzesi eserleri Neolitik Çağdan başlayarak farklı çağları kapsıyor.

Antik Çağ ozanı Homeros, ünlü eserleri Odyssea ve İlyada’da Troya Savaşı’nı anlatı. Troya Müzesi bu iki eserde de geçen kentin kalıntılarını en iyi şekilde sergilemek üzere tasarlanmış. Müzenin kuruluş amaçlarından biri de Troya Antik Kenti’nden yurt dışına çıkarılan değerli eserlerin iade edilmesi. Ayrıca Troya Müzesi, hiçbir kopya eserin sergilenmediği bir müze olmasıyla da dikkat çekiyor.

Troya Antik Kenti

Troya Müzesi, Troya Antik Kenti’nin giriş kısmında bulunuyor. Liman kenti olarak kurulan ve önemli bir liman kenti haline gelen Troya, zamanla önemini yitirmiş. Birçok kez doğal afetler nedeni ile yıkılan kent arkeoloji bilimi açısından büyük bir önem taşıyor, zira Troya, tarih öncesi kazılara ev sahipliği yapan ilk nokta.

Kentin birçok defa yıkılması sebebiyle kazılarda dokuz katman ortaya çıkarılmış ve Troya Müzesi’nde her katmandan bulunan eserler ayrı olarak sergileniyor. Troya Antik Kenti mitolojide de çok bahsedilen bir yer ve bu da kentin dünyanın en çok tanınan antik kentlerinden biri olmasında önemli rol oynuyor.

Troya Müzesi ve Troya Antik Kenti denilince akla ilk gelense Truva Atı oluyor. Homeros’un destanlarında da bahsettiği Truva Savaşı’nın en önemli parçası olan Truva Atı’nın gerçekten var olup olmadığına ilişkin kesin bilgiler bulunmuyor. Truva Atı öyküsünün Homeros tarafından bir metafor olarak kullanılmış olabileceğine ilişkin görüşler var.

Anlatılana göre 10 yıldır süren savaşa karşın Troya’yı alamayan İthaka Kralı Odysseus dev bir tahta at yaptırır ve seçkin komutanları ile birlikte kendisi de bu atın içine gizlenir. Ordusuna da çekilme emri verir ve beklemeye başlar. Düşmanın çekildiğini gören Troya’lılar tahta atı kente alırlar ve tahta ata saklanmış olan kral ile komutanlar çıkarak kenti ele geçirirler.

Günümüzde Truva Atı’nın anlatılardan yola çıkılarak inşa edilmiş bir maketi Troya Antik Kenti girişinde sergileniyor. Troya Müzesi’ne gittiğinizde bu maketi de görebilirsiniz.

Troya Müzesi Eserleri

Troya Müzesi binası mimari açıdan son derece etkileyici. Bina Troya Antik Kenti’nin farklı dönemlerini en iyi şekilde anlatabilmek üzere tasarlanmış. Müzenin girişinde ziyaretçilerin müzeyi gezerken sergilenen eserler hakkında verilen bilgileri daha iyi anlamasını sağlamak için arkeolojik terimler metinler ve çizimlerin yanı sıra interaktif yöntemler de kullanılarak anlatılıyor.

Troya Müzesi eserleri başlıklara ayrılmış şekilde sergileniyor:

  • İlyada Destanı ve Troya Savaşı
  • Troas Bölgesi Arkeolojisi
  • Doğu Roma ve Osmanlı Dönemleri
  • Troya’nın Tunç Çağı
  • Antik Dönemde Troas ve İlion
  • Arkeoloji Tarihçesi ve Troya’nın İzleri

Troya Müzesi eserleri arasında en önemlileri ve en çok tanınanları şunlar:

  • Afrodit Heykeli: Dardanos Tümülüsü’nde İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından 1959 yılında gerçekleştirilen kazılarda bulunan Afrodit Heykeli Troya sanal müze gezilerinde de görülebilen nadide bir eser. Bir aile mezarında bulunan heykel milattan önce 1. yüzyılda yapılmış.
  • Altıkulaç Lahti: Çanakkale’nin Çan ilçesinde bulunan Altıkulaç Lahti, bulunduğunda tahrip edilmiş durumda olsa da tahrip edilen parçalara da ulaşılarak restore edilmiş. Mermerden yapılmış olan lahit, üzerinde yer alan sahneler çok iyi korunduğundan büyük önem taşıyan bir eser. Altıkulaç Lahti müzenin zemin katında sergileniyor. Milattan önce 5. yüzyılda bölgede hüküm süren bir hanedanlık için yapıldığı düşünülen lahit, o dönemlerden günümüze ulaşabilen nadir boyalı mermer eserlerden biri ve bu da önemini daha da artırıyor. Bu heykelleri müzenin zemin katında sergileniyor.

  • Müzisyenler Grubu: Dionysos kültü ile ilişkili olduğu düşünülen müzisyenler grubu, flüt, pan flüt gibi müzik aletleri çalan, dans eden ve şiir okuyan figürlerden oluşuyor. Topraktan yapılan figürler 1995 yılında yapılan kazılarda bulunmuş. Müzisyenler Grubu heykelleri yalnızca sanatsal açıdan değil dönemin sosyo-kültürel yapısını anlamaya yardım etmeleri sebebiyle de önemli olarak kabul ediliyor.
  • Parion Bronz Amphora: 2005 senesinde Parion Antik Kenti’nde yapılan kazılarda bulunan bronz amphora , Troya Müzesi eserleri arasında en dikkat çekenlerden biri. 34 santim yüksekliğe sahip olan amphoranın üzerinde Dionysos seremonisinde dans eden Menad ve Satyr figürleri yer alıyor. Bu eseri Troya Müzesi zemin katında görebilirsiniz.
  • Hadrianus Heykeli: Roma İmparatoru Hadrianus’a ait heykel 1993 yılında yapılan kazılarda ortaya çıkarılmış. Diğer birçok Roma İmparatoru gibi kente parasal yardımda bulunan imparatora halkın şükranını sunmak için yapılan Hadrianus Heykeli müzenin 2. katında sergileniyor.

  • Troya hazineleri: Altın eserlerden oluşan Troya Hazineleri Troya sanal müze gezilerinde en çok ilgi çeken bölümlerden biri. Tunç Çağından başlayarak Roma Dönemine dek altın işçiliğinin en etkileyici örnekler arasında sayılan Troya hazinelerinin bir kısmı yurt dışına kaçırılmış. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimleri ile kaçırılan eserlerin bir bölümü ülkemize geri getirilerek müzede sergilenmeye başlanmış. Troya hazineleri de müzenin zemin katında görebileceğiniz eserler arasında yer alıyor.
  • Polyksena Lahti: 1994 yılında yetkililere yapılan kaçak kazı ihbarı ile bulunan Polyksena Lahti milattan önce 6. yüzyıla ait. Lahit bugüne kadar Anadolu’da bulunmuş olan figürsel anlatıma sahip en eski lahit olma özelliğini taşıyor. Mermerden yapılmış olan lahitin üzerinde 37 insan figürü yer alıyor. Troia kralı Priamos ile kraliçesi Hekabe’nin kızları Polyksena’nın kurban edilmesinin betimlendiği lahit müzenin ikinci katında sergileniyor.

Bunlar Troya Müzesi eserlerinin yalnızca küçük bir bölümü. Troya Müzesi hakkında ve müzede bulunan eserlerin tümüyle ilgili daha kapsamlı bilgi almak için buradaki linke tıklayarak resmi siteyi ziyaret edebilirsiniz.

Troya Müzesi Sanal Tur

Troya Müzesi sanal tur ile de gezilebiliyor. Gerçekçi bir ortamda müzenin kapısından başlayarak tümünü sanal olarak gezme olanağı sunan Troya Müzesi sanal gezi deneyimi için buraya tıklayabilirsiniz.

Troya Müzesi Nerede?

Troya Müzesi Çanakkale’nin merkezindeki Tevfikiye’de hizmet veriyor.

Troya Müzesi’ne Nasıl Gidilir?

Troya Müzesi’ne ulaşım oldukça kolay. Çanakkale il merkezinden müzeye giden dolmuşlar ve otobüsler var. Ayrıca Tevfikiye’ye geldiğinizde de buradan kalkan otobüslerle de müzeye kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz.

Özel araçla ulaşım sağlayacaksanız Tevfikiye yoluna sapmanız gerekiyor. Tevfikiye yoluna saptıktan sonra yaklaşık 5 kilometre devam ederek Troya Müzesi’ne ulaşabilirsiniz.

Troya Müzesi Ziyaret Saatleri

Troya Müzesi haftanın yedi günü ziyaret edilebiliyor ve ziyaret saatleri 08:30-20:00. Müzenin gişesi ise 19:30’da kapanıyor.

Troya Müzesi Giriş Ücreti

Troya Müzesi’ne giriş ücretli. Müzekart’ın da geçerli olduğu Troya Müzesi hakkında bilgi almak ve güncel giriş ücretlerini takip etmek için buradaki linke tıklayarak resmi siteyi ziyaret edebilirsiniz.

Görmeden Dönme

Troya Müzesi gezisini bitirdikten sonra etraftaki diğer ilgi çekici yerleri de görmek isteyebilirsiniz. Troya Müzesi yakınında görülecek yerler arasında şuralar sayılabilir:

  • Tevfikiye Arkeo Köy
  • Helles Anıtı
  • Orhaniye Tabyası
  • Kemerdere Su Kemeri

  • Çanakkale Şehitleri Anıtı
  • Bozalan Köyü Camii
  • Yıldıztepe Şehitliği
  • Papaz Plajı
  • Cezayirli Hasan Paşa Köşkü

  • Yuri Yamut Anıtı
  • Sarıtepe Şehitliği
  • Soğanlıdere Şehitliği
  • Seddülbahir Kalesi