Sinop’un ülkemizin en mutlu şehri olduğuna dair haberlere illaki denk gelmişsinizdir. Bu yalnızca bir haber değil aynı zamanda TÜİK tarafından açıklanmış bir veri. Bunun nedeni trafik sorunu olmaması mı, bol oksijenli havası mı yoksa Karadeniz’in masmavi suları mı bilinmez ama Sinop’a şöyle bir bakınca bu şehirde yaşanır diyebiliyorsunuz. Trafik sorunu demişken Sinop’ta gerçekten de böyle bir sorun hiçbir şekilde yaşanmıyor. Hatta çok ilginç fakat şehirde trafik lambası dahi yok.

Trafiğin olmadığı, fiyatların diğer şehirlere nazaran çok daha uygun olduğu, yeşilliklerle çevrili bu sevimli liman kentine mutlaka uğrayın. Giderken de sizin için yazdığımız bu yazıyı yanınıza almayı unutmayın.

Gezilecek Yerler

Sinop Kalesi

Sinop Kalesi Sinop il merkezinde, sahilin yemen yanında bulunuyor. Heybeti ve tarihi güzelliğiyle insanı kendine hayran bırakan kalenin yaşı hakkında ise ne bir bilgi bulunmuyor. Fakat Sinop Kalesi’nin Milattan Önce 8. yüzyılda şehre gelen ve yerleşen göçmenler tarafından yapıldığı düşünülüyor. Kale geçmiş dönemlerde şiddetli saldırılara uğramış ve neredeyse tamamen yıkılmış. Daha sonra Sinop topraklarında hakimiyet süren Pontus Beyliği’nin hükümdarı IV. Mithridat tarafından yeniden inşa ettirilmiş. Tarih boyunca Selçuk, Roma, Bizans gibi birçok uygarlığın kuruluş ve yıkılışlarına şahit olan kalede güvenliği artırabilmek için bir de iç kale bulunuyor.

Kalenin surlarının uzunluğu toplam 2973 metre; genişlikleri 3-8 metre arasında değişirken uzunlukları ise 30 metreyi buluyor. Yapımında kesme taş kullanılan kaleden Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde de ayrıntılı olarak bahsediliyor. Evliya Çelebi kalenin Deniz Kapısı, Lonca Kapısı, Yenice Kapısı, Tersane Kapı, Tabakhane Kapısı ve Kumkapı olmak üzere 6 ayrı kapısının olduğundan bahsediyor. Fakat geçmişten bugüne kalenin uğradığı saldırılar sonucunda bugüne yalnızca Kumkapı ile Lonca Kapısı gelebilmiş. Yerli ve yabancı turistler tarafından şehrin en dikkat çekici noktası olan Sinop Kalesi Sinop’ta gezilecek yerler listesinin ilk sırasında yer alıyor. Fakat biz Sinop gezinizi tamamladıktan sonra kaleye tekrar gelmenizi tavsiye ediyoruz. Çünkü kalenin tepesinde bulunan kafede denize karşı içeceğiniz bir fincan kahve tüm zorlukları unutturacak cinsten.

Sinop Etnografya Müzesi

Sinop Etnografya Müzesi şehir merkezindeki Kefevi Mahallesi’nde bulunan eski bir konakta bulunuyor. 3 katlı, eski ve tipik bir Sinop konağı olan bu konak içerisinde şehrin geçmiş dönemlerdeki sosyal hayatı gözler önüne seriliyor. Konak içerisinde 18. yüzyıla ait sosyal hayattan kesitler görüyorsunuz. 3 katlı konakta 2 ayrı giriş bulunuyor. Girişlerden biri Kemaleddin Sami Caddesi üzerinde bulunurken diğeri Derviş Sarabil Caddesi üzerinde yer alıyor. Size yakın giriş hangisi ise konağa girmek için o girişi kullanabilirsiniz. Konağın sahibi eski Sinoplulardan Aslan Torun. Aslan Torun Konağı 1979 senesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağışlamış. Konak bakanlık tarafından kapsamlı bir restorasyona sokulmuş ve şehrin tarihi, kültürel zenginlik ve güzelliklerini sergilemesi için müze haline getirilmiş. Konakta ilk kat molozdan inşa edilmiş fakat diğer iki katın inşasında tuğla ve ahşap kullanılmış.

Müze içerisinde 18. yüzyılda bir Sinop evinde kullanılan halı, kilim, kap, dolap, kaşık, yer sofrası gibi eşyaları yakından gözlemleme şansına sahipsiniz. Bunun yanında Sinop yöresine has kıyafetler de müze içerisinde ziyaretçileri beğenisine sunulmuş. Silahlar, oklar, yaylar, miğferler de müzede sergilenen eşyaların arasında yer alıyor. Eğer Müzekart sahibiyseniz Sinop Etnografya Müzesi’ni ücretsiz gezebiliyorsunuz. Fakat Müzekart sahibi değilseniz de üzülmeyin. Müzeyi gezmek için 5 TL gibi küçük bir rakamı ödemeniz de yeterli.

Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi

Anadolu’nun Alkatraz’ı olarak anılan Sinop Tarihi Cezaevi aslında birçoğumuzun hayatına bir şekilde dokunmuş bir mekân. Nasıl mı? Hemen anlatalım. Sinop Cezaevi birçok Türk gazeteci, yazar, şair, tiyatrocuyu misafir etmiş. Edip Akbayram’ın bestelediği ve artık Türk Müziği’nin kült eserleri arasında sayabileceğimiz “Aldırma Gönül” şarkısının sözleri de Sabahattin Ali tarafından burada şiir olarak kaleme alınmış. Bunun yanı sıra gene Sabahattin Ali’nin en bilinen eserlerinden olan Kuyucaklı Yusuf da yazar tarafından Sinop Cezaevi’nde 1 senede yazılmış. Şimdi de biraz cezaevinin geçmişine bakalım.

Bugün cezaevi olarak kullanılan bina bundan tam 4000 sene evvel Gaskalılar döneminde inşa edilmiş. 3 tarafı denizlerle çevrili bir adanın kalesi olarak inşa edilen bina Greklerden Osmanlı’ya kadar onlarca farklı medeniyetin kuruluş ve yıkılışlarına şahit olmuş. Bu 4000 senelik kalenin cezaevi olarak kullanılmaya başladığı tarih ise 1568. Daha sonra zaman içerisinde uğradığı ufak tefek değişimlerle bugünkü görünümüne kavuşmuş. Evliya Çelebi meşhur eseri Seyahatname’de Sinop Cezaaevi’nden, buradaki şartlardan, buradan kaçmanın zorluğundan bahsetmiş. Sinop Cezaevi 1999 senesinde müzeye dönüştürülerek Sinop Tarihi Cezaevi ismiyle ziyarete açılmış. Müzeyi ziyaret etmek isterseniz sabah 09.00 ile akşam 19.00 saatleri arasında 5 TL karşılığında ziyaret edebilirsiniz. Unutmadan ekleyelim; Sabahattin Ali’nin yattığı kısım 3 bölümden oluşan müzenin 3. kısmında bulunuyor.

Alaaddin Camii

Sinop gezilerinin vazgeçilmez rotalarından biri olan Alaaddin Camisi 1214 senesinde fethedilen Sinop’un fethinden bir sene sonra inşa edilmiş. 1215 senesinde başlayan inşa 1230 senesinde tamamlanmış. Fakat 1261 senesinde şehrin uğradığı büyük saldırıdan Alaaddin Camisi de nasibini almış. Tamamen yıkılan cami 1268 senesinde dönemin hükümdarı tarafından eski temelleri üzerine yeniden yükseltilmiş. Mermer bir mihrabı bulunan caminin 3 tarafı ise Ayetel Kürsi suresiyle çevrilmiş. Fakat bugün camide göreceğiniz minber caminin orijinal minberi değil. Orijinal minberdeki bitki ve çiçek motiflerinin daha yoğun olduğu söyleniliyor. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde Alaaddin Camii’nin orijinal minberinin Bursa Ulu Cami’deki minber ile büyük benzerlik gösterdiğinden bahsediyor. 

Duvarlarında tuğla ve kesme taş kullanılan caminin 5 kubbesi ve 1 minaresi bulunuyor. Kuzey Anadolu Bölgesi’nde Selçuklulara ait en büyük cami olan Alaaddin Camii’nin avlusunda bulunan Candaroğulları türbesini ziyaret edebilirsiniz. Caminin mimarisine baktığımızda Arap mimarisi ile Selçuklu mimarisinin karışımı olduğunu görüyoruz. Geniş bir avluya sahip olması, enine geniş bir mimari özelliği göstermesi bakımından Erken Dönem Türk Mimarisi özelliği gösteren cami uzun saf tutmak için elverişli avlusu ise Arap Mimarisi özelliği gösteriyor.

Pervane Medresesi

Alaeddin Camii’nin avlusunun kuzeyinde bulunan Pervane Medresesi 1262 senesinde Selçuklu veziri tarafından şehrin ikinci fethinin ardından inşa ettirilmiş. İki eyvanlı ve açık avlulu medrese mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Pervane Medresesi oyma mermerden süslü kapısıyla da adeta göz dolduruyor. Avlunun ortasındaki sekizgen şadırvanda da Selçuklu mimarisi tüm zarafetiyle salınıyor. Bunun yanında avlu içerisinde farklı amaçlar için kullanılan birçok odacık da mevcut. Bu odalardan bazıları misafirhane, bazıları ise dershane olarak kullanılmış.

Medresenin bahçesinde Pervaneoğulları’nın son hükümdarı olan Gazi Çelebi ile kızının kabirleri bulunuyor. Pervane Medresesi 1932’den 1970 senesine kadar müze olarak ziyaretçilere açılmış. Bugün Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olan medrese, 2002 senesinde Sinop Valiliği’ne bırakılmış. Sinop Valiliği ise medreseyi Sinop’un el sanatları ve mutfak zenginliğini sergileme amacıyla kullanmaya başlamış.

Cezayirli Ali Paşa Camisi: Cezayirli Ali Paşa Camii Seyit İbrahim Bilal Hz. Türbesi’nin hemen bitişiğinde yer alıyor. Caminin yapılış tarihi ve kim tarafından yaptırıldığına dair hiçbir bilgi yok. Camiye Cezayirli Ali Paşa isminin verilmesinin sebebi ise camiyi 1866’da ilk kez tamir ettiren kişinin Cezayirli Ali Paşa olması. Bunun yanında cami bir kez de 1896 senesinde Sultan Abdülhamid tarafından tamir ettirilmiş. Caminin minaresinin inşa edilişi ise 1874 senesine rastlıyor. Caminin ahşap kitabesi ne yazık ki günümüzde kayıp. Bu kitabenin caminin ilk tamiri sırasında yazıldığı düşünülüyor. Kitabede Cezayirli Ali Paşa’nın eski bir Kaptan-ı Derya olduğuna dair bilgiler mevcut. Bunun yanında Ali Paşa’nın bir dönem Kalyon Nazırlığı yaptığı da kitabede sözü edilen olaylar arasında.

Erfelek Şelalesi: Erfelek Şelalesi ve döküldüğü yerde oluşan masmavi göl gelenleri ilk görüşte kendine hayran bırakan yerlerden. Sinop’a gelen ziyaretçilerin en çok ziyaret ettiği yerlerden olan Erfelek Şelalesi dünyanın en huzurlu noktalarından biri olabilir. Şelalenin kenarına oturun ve kendinizi su sesi ile turkuaz rengin verdiği o huzurun kollarına bırakın.

Hamsilos Koyu: Hamsilos Koyu ülkemizin en kuzey noktasında yer alıyor. Buzul aşındırmaları sonrasında oluşan koyun onu diğerlerinden ayıran bir özelliği var. Nedir bu özellik diye soruyorsanız hemen cevaplayalım; Hamsilos Koyu dış kuvvetlerin aşındırmaları sonucu kendi kendine oluşmuş bir koy. Dünya üzerinde Hamsilos Koyu gibi kendi kendine oluşan bir başka koy yok. Bugün Hamsilos Koyu’nun kenarında orman içerisinde oturabileceğiniz piknik masaları bulunuyor. Yanınızda piknik sepetinizi getirip Hamsilos Koyu’nun kenarında eğlenceli ve doğayla iç içe bir piknik yapabilirsiniz. Koy üzerinde küçük tekneler bulunuyor. Sahiplerinden rica ederseniz size bu güzel koyda bir tur attırabilirler.

İnaltı Mağarası: İnaltı Köyü sınırları içerisinde bulunan İnaltı Mağarası Ayancık ilçesine de yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. Mağaranın bulunduğu konumda rakım 1070 metre olarak ölçülüyor. Mağaraya ulaşım nasıl diyorsanız hemen anlatalım. İnaltı Köyü’ne geldikten sonra mağaranın 50 metre altındaki bir mesafeye kadar araçla ulaşım sağlanabiliyor. Buradan sonrasını ise yürüyerek gitmeniz gerekiyor. Mağaranın ağzına kadar uzanan merdivenleri çıkarak kolayca mağaraya ulaşmanız mümkün.

Akgöl: Akgöl Ayancık ilçesi sınırları içerisinde yer alan masalsı bir yayla. Deniz seviyesinden 1200 metre yükseklikteki yayla yaz aylarında bile inanılmaz serin oluyor. Yaylanın tam ortasında 2 ayrı çay tarafından beslenen bir göl bulunuyor. Gölün etrafı ise sık ve yemyeşil ormanlarla çepeçevre sarılmış durumda. Akgöl’deki oksijenle ciğerleriniz adeta bayram edecek. Bu dünyadan soyutlanan yerde sevdiklerinizle güzel bir piknik ise kendinizi yeniden doğmuş gibi hissetmenizi sağlayabilir. Akgöl’e gelirken dikkatli olmanızda fayda var. Çünkü orman içerisinden her an yabani bir hayvan fırlayabilir.

Akliman Kumsalı: Akliman Kumsalı Sinop il merkezine yalnızca 9 kilometrelik bir mesafede yer alıyor. Bu yakınlık kumsalın özellikle şehir dışından gelen ziyaretçiler için sıklıkla ziyaret edilmesine olanak sağlıyor. Bunun yanında hem Sinoplu hem de yakın çevredeki çiftler tarafından düğün, nişan gibi özel gün çekimleri tarafından sıklıkla tercih edilen mekanlardan. Kumsalın sahip olduğu koy ise yabancı turistleri cezbediyor.

Karakum Plajı: Sinop’a yolunuz düşerse Boztepe’de bulunan Karakum Plajı’na mutlaka uğrayın çünkü dünya üzerinde çok az yerde böyle bir görüntüyle karşılaşabilirsiniz. Geçmişte Boztepe’de bulunan ve aktif olan bir yanardağın patlaması üzerine yanardağdan çıkan kül ve lavlar denizin dibinde siyah bir tabaka olarak birikmiş. Bu sebepten dolayı da plaja Karakum deniyor. Tabanı siyah bir denizde yüzmek ziyaretçiler için oldukça farklı bir deneyim oluyor. Plajda ihtiyaç duyabileceğiniz şezlong, şemsiye, büfe vb. gibi hizmetler de mevcut.

İnceburun Feneri: Türkiye’nin en kuzey noktası olan Sinop-İnceburun’da bulunan fener bulunduğu konumdan dolayı ülkemizin en önemli deniz fenerlerinden. İnceburun sahilinin hemen yanında düzlük bir alanda bulunan fenere uğrarsanız bir hatıra fotoğrafı çekmeyi ihmal etmeyin.

Tüm bu yerleri görmek, Sinop’un keşfedilmemiş güzelliklerini yakından görmek için hemen Sinop otelleri sayfasına göz atabilirsiniz.

☎️ FİYATLARI İNCELE

Yapılacak Aktiviteler

Sinop’a yolunuz düşerse başta Etnografya Müzesi, Tarihi Cezaevi gibi kapılarını ziyaretçilerine açan müzeleri mutlaka ziyaret edin. Tarihi ve doğal güzellikler gezilip görüldükten sonra ise kendinizi Sinop kıyılarından Karadeniz’in mavi sularına bırakabilirsiniz. Şehrin manevi büyüklerinden olan Seyit Bilal ve Çeçe Sultan türbeleri ise Sinop ziyaretleri sırasında es geçilmemesi gereken yerlerden. Bunun dışında Sinop Limanı’ndan bir deniz havası almadan şehirden ayrılmayın. Sahilde ister bir şeyler için yorgunluğunuzu atın, isterseniz de limanda oltanızı atıp Karadeniz sularının lezzetli balıklarından tutup kendinize akşam yemeğinde bir ziyafet çekin.

Deniz havasını yeteri kadar aldık bize bol oksijenli bir yayla havası lazım diyenlerdenseniz Sinop bu noktada da sizi fazlasıyla memnun edecek. Özellikle Akgöl Yaylası mavi ve yeşilin bir arada olduğu yaz aylarında bile sizi üşütecek serinlikte bir yayla. Yayladaki mesire alanında dilediğiniz gibi piknik yapabilirsiniz. Gitmeden uyaralım burada iştahınız açılabilir. O yüzden piknik sepetinize fazladan erzak eklemeyi ihmal etmeyin. Son olarak Sarıkum Gölü ve tabiat parkına uğramadan Sinop gezinizi sonlandırmayın. Ülkemizin en kuzey noktası olan Sinop’ta mükemmel bir tatil için Sinop otelleri sayfasına giderek dilediğiniz konaklama tesisi için online rezervasyon yaptırabilirsiniz.

☎️ FİYATLARI İNCELE

Yeme İçme

Hem doğal hem de kültürel güzellikleri, çeşit çeşit canlılarla dolu ve bereketli denizleri, insanın iştahını açan havasıyla Sinop bin bir çeşit deniz ürününden hamur işine uzanan geniş bir mutfak yelpazesiyle yemek konusunda da sizleri memnun edecek. Sinop seyahatinize dair aklınızda kalacak en belirgin şey Sinop mutfağına özgü lezzetler olabilir. Sinop’ta ne yenir sorusunu cevaplamaya kahvaltıdan başlamakta fayda var: Balın, pekmezin, reçelin envaiçeşidi Sinop’un mükellef kahvaltı sofralarında sizi bekliyor. Tabi Karadeniz’in olmazsa olmazı tereyağını, çeşit çeşit otları ve peynirlerini de unutmamak lazım. Kahvaltıda hamur işi de tercih edenlerdenseniz şehre has bir lezzet olan nokuluyu mutlaka tatmanızı tavsiye ediyoruz. Nokulu ilk defa duyuyor olabilirsiniz o yüzden kısaca anlatalım. Nokul nohut mayasıyla yapılan bir çeşit poğaça.

Karadeniz denince akla gelen lezzetler arasında mısır çorbası önemli bir yere sahip. Sinop’ta mısır çorbasının en güzelini içeceğinizden hiç şüpheniz olmasın. Karadeniz şehrinden bahsedip balığı es geçmek elbette olmaz. Sinop denizlerinden en çok tutulan balık zargana ile mezgit. Karadeniz somonu da mutlaka denemeniz gereken lezzetli bir balık türü. Bunun yanında şehrin en meşhur yemeği olan kestaneli iç pilavı da tatmadan geçmeyin. Sinop’ta birçok yemeğe konan kestane karşısında şaşırabilirsiniz. Son olarak şaşırtıcı bir gerçekten bahsedelim; Hemen hemen herkes tarafından Kayseri’ye has bir yemek olarak bilinen mantının ana vatanı aslında Sinop. Sinop mantısının üzerine yoğurt yerine ceviz serpiliyor. Yemekler iyi güzel de nerde yiyelim diyorsanız hemen birkaç mekân önerisi de yapalım. Teyze’nin Yeri yöresel Sinop yemeklerini yiyebileceğiniz samimi, şık bir mekân. Bunun yanında Şekerci Mehmet Gündüz ve Okyanus Balıkevi’ne de bir şans verebilirsiniz. Bir hafta sonunuzu bu güzel şehirde geçirmek için Sinop otelleri sayfasına göz atmayı unutmayın.

☎️ FİYATLARI İNCELE

Konaklama

Her bir ilçesi ayrı bir güzelliğe sahip olan Sinop hangi mevsimde giderseniz gidin sizi pişman etmeyecek. Bahar aylarında yaylarında piknik yapabileceğiniz, yaz sıcağında sahillerinde denize girebileceğiniz, müzelerinde farklı dönemlere ve kültürlere tanıklık edebileceğiniz bu güzel şehir tatil için gönül rahatlığıyla tercih edebileceğiniz rotalardan. Sinop konaklama konusunda da sizi fazlasıyla memnun edecek bir şehir. Sinop otelleri arasında seçim yaparken gezi rotanıza göre yapmak sizin için çok daha faydalı olabilir. Örneğin şehir merkezine uzak yerleri gezmek isterseniz o zaman ilçelerdeki otellerden birini seçebilirsiniz. Gelelim şehrin öne çıkan otellerine:

Sinop il merkezindeki otellerden olan Bossinop Hotel yalnızca manzarasıyla dahi insanı büyülüyor. Sabah uyandığınızda ilk günaydınınızı Karadeniz’den almak isterseniz Bossinop Hotel sizin için en ideal otellerden olabilir. Bunun yanında şehir merkezinde her yere yürüme mesafesinde olduğundan dolayı da sıklıkla tercih ediliyor. Şehir merkezinden ziyade doğa ve denizle koyun koyuna bir otel arıyorsanız o zaman yönünüzü Denizci Otel’e çevirin. Bunlar dışında Otel 117, Sinopark Hotel ve Harbour Hotel Sinop’un önde gelen konaklama tesislerinden.

☎️ FİYATLARI İNCELE

Alışveriş

Sinop’tan ne alınır sorusunun ilk cevabı gemi maketleri. Maketlerin hikayesi ise bir hayli ilginç. 1950 senesinde Sinop Cezaevi’nde yatan iki mahkûm vakit geçirmek için gemi maketleri yapmış. Bu maketler öylesine beğenilmiş ve öylesine yayılmış ki zamanla Sinop’un geleneksel el sanatları arasında kendine yer bulmuş. Çeşitli ağaçlardan oyulan gemiler yerli ve yabancı turistler tarafından en çok rağbet gören ürünlerden.

Sinop’un yerel el sanatlarından bir diğeri ise Ayancık keteni. Keten liflerinden dokunan ve oldukça sağlıklı bir kumaş olan Ayancık keteninden çantadan elbiseye, yastık kılıfından masa örtüsüne kadar çok çeşitli ürünler yapılıyor. Sinop’ta ünlü olan bir diğer sanat ise bıçakçılık. Sinop’un el yapımı bıçakları günlük kullanımdan çok dekoratif alanda kullanılıyor. Yerel değil de daha genel bir alışveriş yapmak isterseniz Sinop Metropol Alışveriş Merkezi tüm beklentilerinizi karşılayabilecek bir mekân. Bunun yanında denk gelirseniz semt pazarlarına da mutlaka uğramanızı tavsiye ediyoruz. Birbirinden güzel Sinop otelleri arasından dilediğinizi seçerek ön ödemesiz bir şekilde online rezervasyon yaptırabileceğinizi unutmayın.

☎️ FİYATLARI İNCELE

Eğlence ve Gece Hayatı

Sinop nüfus olarak böylesine küçük bir şehirden beklenmeyecek derecede renkli bir eğlence ve gece hayatına sahip. Türkiye’nin en mutlu şehri olmasının bunda bir etkisi var mı bilinmez ama bu durum ziyaretçilerini fazlasıyla memnun ediyor. Şehirde gece hayatının kalbi liman ve çevresinde atıyor desek yeri. Eğlence mekanlarından en bilineni ise Kale Bar. Burası Sinop Kalesi’nin hemen yanı başında yer alıyor ve daha çok elit kesime hitap ediyor. Kulis ise canlı müziği ve personel kalitesiyle şehrin en çok tercih edilen mekanlarından bir diğeri.

Şehirde eğlence denince festivalleri de es geçmek olmaz. Sinop’ta düzenlenen festivallerden bahsetmek gerekirse Kültür ve Turizm Festivali, Ayancık Kültür ve Keten Festivali ve Geleneksel Ayancık Panayırı gibi örnekler vermek mümkün. Daha fazla eğlence ve festival için Sinop otelleri sayfasından hızlıca rezervasyon yaptırabilirsiniz.

☎️ FİYATLARI İNCELE

Ulaşım

Karadeniz’in en canlı şehirlerinden olan Sinop’a hava, kara ve deniz yoluyla ulaşım sağlamanız mümkün. Özel aracınızla gitmek isterseniz İstanbul’dan 9.5 saat gibi bir zamanda Sinop’a ulaşabilirsiniz. Toplu taşımayı tercih edecekseniz ülkemizin her yerinden hemen hemen her gün Sinop’a düzenlenen otobüs seferlerine göz gezdirebilirsiniz. İlçelere gidecekseniz il merkezinden kalkan dolmuşları kullanabilirsiniz. Şehre ulaşım sağlamanın en kısa ve kolay yolu ise elbette havayolu. Fakat Sinop Havaalanı’na yalnızca İstanbul’dan aktarmasız uçuşlar mevcut. İstanbul’dan havayolu ile 1,5 saat gibi bir sürede Sinop’a ulaşabiliyorsunuz. Sinop Havaalanı şehrin 8 kilometre dışında yer alıyor. Şehir merkezi ile havaalanı arasında ulaşımı servisler ya da taksilerle sağlayabilirsiniz. Liman kenti olmasından dolayı Sinop’a deniz yolu ile de ulaşım sağlamanız mümkün. Şehre ulaştıktan sonra kendinizi evinizde gibi hissetmek için hemen Sinop otelleri sayfasına göz atabilirsiniz.

☎️ FİYATLARI İNCELE