Ülkemizin gözde mimari yapılarından biri İshak Paşa sarayı tüm ihtişamıyla Doğa Anadolu’nun en güzel illerinden biri Ağrı’da yer alıyor. Saraydan ziyade bir külliye havası estiren yapı gerek mimari özellikleri gerekse tarihi öneminden dolayı mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. İshak Paşa Sarayı Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devri’nde yapılan en meşhur ve son yapıtlarından biri olma niteliği taşıyor.
Neredeyse 99 yıl gibi uzun sürede tamamlanabilen saray, dik ve meyilli bir vadi üzerinde yer alıyor. Dünyanın ilk kalorifer döşenen sarayı unvanına da sahip olan yapı, yüzlerce yıllık geçmişi içinde barındıran mistik havasıyla misafirlerini adeta büyülüyor. Yüzlerce yıl önce yolcu kervanlarına ev sahipliği yapan İpek Yolu’na tepeden bakan saray, masal diyarlarından fırlamış gibi görünüyor.
7600 metrekarelik bir alana yayılan saray, heybetli görünümünün yanı sıra mimari güzellikleriyle tarihin gizemli sayfalarında gezinti yapma fırsatı sunuyor. Selçuklu döneminin kendine özgü kabartma ve süslemeleriyle anlam kazanan saraya anıtsal taç kapıdan giriş yapılıyor. Kapı üzerindeki o döneme ait kabartma ve süslemelere hayran kalacaksınız.
İshak Paşa Kimdir?
İshak Paşa Sarayı dendiğinde pek çok kişinin aklına yapıya ismini veren İshak Paşa’nın kim olduğu sorusu geliyor. İshak Paşa Osmanlı İmparatorluğu döneminde görev almış önemli sadrazamlardan biridir. Fatih Sultan Mehmet döneminde Anadolu beylerbeyi olan İshak Paşa, hem Fatih ve Fatih’in babası Murat Han hem de Fatih’in oğlu II. Beyazıt döneminde vezirlik yapmıştır.
İshak Paşa Sarayı Nerede?
Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan İshak Paşa Sarayı, Ağrı şehir merkezinden yaklaşık 100 kilometre uzaktaki Doğubayazıt ilçesinin güneydoğusunda yer alıyor. İlçeden yaklaşık 8 kilometre mesafede bulunan saray, enfes Ağrı Dağı manzarasıyla nefesleri kesiyor. Bölgeye tamamen hâkim bir konumda yer alan saraydan gün batımı manzarası muhteşem görünüyor.
İshak Paşa Sarayı’nın Tarihi ve Özellikleri
İshak Paşa Sarayı’nın tarihine ilişkin bilgiler, sarayın girişinde yer alan kitabede yer alıyor. Sarayın Harem Dairesi Topkapı kitabesine göre saray anlamına gelen kasır, Çıldır Hanedanı I. İshak Paşa’nın torunu II. İshak Paşa tarafından yaptırılmıştır. Ancak gerçekte sarayın yapımına 1685 yılında Doğubayazıt’da sancak beyliği yapan Çolak Abdi Paşa tarafından başlamıştır.
Ardından sarayın yapımına Çolak Abdi Paşa’nın oğlu Çıldır valisi İshak Paşa devam etmiş ve en sonunda da torunu Mehmet Paşa tarafından tamamlanmıştır. 1784 yılında tamamlanan sarayın yapımı tam olarak 99 yıl sürmüştür. Bu yıllar boyunca farklı mimari dokuları bünyesinde barındıran İshak Paşa sarayı, tarihe imzasını atan ince detayları sayesinde masal dünyası ile gerçek dünyanın karışımı sıra dışı bir atmosfer sunuyor.
Osmanlı, Selçuklu ve Fars mimarilerinin izlerini tam anlamıyla yansıtan saraya görkemli bir kapıdan giriş yapılıyor. İki avludan oluşan yapı iki kattan ve toplam 366 odadan oluşuyor. Odaların her birinde taş ocaklar bulunuyor. Sarayın duvarındaki boşluklar, merkezi bir ısıtma sisteminin varlığına işaret ediyor ve o dönemde kalorifer tesisatı bulunduğunun en önemli işareti oluyor.
Divan salonu denilen sarayın ilk avlusunun tabanları ve duvarları taştan yapılmış. Duvarların süslemeleri hat sanatının en eski yazı çeşitlerinden biri sülüs ile yazılmış ayet ve beyitlerden oluşuyor. Birinci avluda taç kapının yanı sıra çeşme, nöbetçi odaları, at ve araba koyma yerleri, zindan misafir odaları ve muhafız koğuşları yer alıyor.
Sarayın birinci avlusunda bulunan selamlık kısmındaki ahşap konsollar ise kanatlı ejder, aslan ve insan figürleriyle göz kamaştırıyor. Yine bu avluda yer alan zindanlar ise ilginç bir özelliğe sahip. Rivayete göre zindanların ışık alma özelliği birbirinden farklı. O dönemde suçlunun suç oranına göre farklı zindanlarda tutulduğu söyleniyor.
Sarayın diğer avlusunda ise kesme taştan yapılmış bir türbe bulunuyor. Sekizgen forma sahip türbede İshak Paşa, Çolak Abdi Paşa ve yakınlarının mezarları yer alıyor. Türbenin duvarlarını süsleyen geometrik motifler, Selçuklu türbe mimarisinin en iyi örneklerini oluşturuyor. Bu avluda selamlık, camii, hizmetli odaları ve taç kapı bulunuyor.
Sarayda toplamda 5 adet taç kapı yer alıyor. En görkemli taç kapı, sarayın doğu cephesinde ana giriş kapısında bulunuyor. Boyu yaklaşık 12 ve eni 10.5 metreyi bulan bu görkemli taç kapı, iç içe iki sivri kemerden oluşuyor. Sarayın som çelik altın kaplamadan oluşan kapısı ise 1917 Rus İhtilalı sırasında Moskova’ya götürülmüş ve halen Moskova Müzesi’nde sergileniyor.
İshak Paşa Sarayı Efsanesi
İshak Paşa Sarayı, Ağrı Dağına oldukça yakın. Ancak ilginçtir ki sarayın hiçbir yerinden dağ manzarası görmek mümkün değil. Bu durum da saray ile ilgili pek çok efsane yazılması için müsait bir ortam yaratıyor. Bunlar arasında en çok bilineni ise paşa kızı ile çobanın aşkı.
Efsaneye göre çobanın biri Ağrı Dağı’nın eteklerinde sürüsünü otlatırken paşanın kızı ona âşık olur ve sabah akşam çobanı izler. Kızının çobanı sürekli izlediğini fark eden baba bu duruma çok sinirlenir ve kızını ondan uzak tutmak için yollar arar. Fakat ne yaparsa yapsın kızı çobanı izlemekten vazgeçmez. Paşa, çözümü dağın görünmesini engelleyen bir saray yapılmasında bulur.
Paşa görevi nedeniyle Ağrı Dağı’na yakın bir yerde görev yapmak zorundadır. Emrindekilere dağın yakınında ancak dağı görmeyen büyük bir saray yapmasın söyler. Ustalar da Ağrı Dağı’nın görünmediği bir yer arar ve bugünkü İshak Paşa’nın konumunu bulur. Buraya İshak Paşa Sarayı’nı inşa ederek paşanın isteğini gerçekleştirir, kızının çobanı görmesini engeller.
İshak Paşa Sarayı ile ilgili bir diğer efsane de Ağrı’ya kadar gidip İshak Paşa Sarayı’nı görmeyenlerin, ölmeden önce mutlaka tekrar İshak Paşa Sarayı’nı görmek için geri dönecekleridir. Yine de Ağrı’ya kadar gitmişken bu ihtimali göz ardı edip eşsiz mimari özellikleriyle büyüleyen sarayı görmenizde fayda var.
İshak Paşa Sarayı Mimari Kimdir?
Ülkemizin en önemli tarihi yapıları arasında yer alan İshak Paşa Sarayı’nın o dönemin ünlü mimarlarından biri Mehmet Paşa tarafından tasarlandığı söylenilir. Ancak yapımı 99 yıl sürdüğü için pek çok kişinin mimari plan üzerinde etkisi olduğu da bilinen bir gerçek.
İshak Paşa Sarayı Giriş Ücreti
İshak Paşa Sarayı Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı bir müze olarak hizmet veriyor. 65 yaş üstü ve 18 yaş altı ziyaretçiler ücretsiz bir şekilde müzeyi ziyaret edebiliyor. İshak Paşa Sarayı’nda müze kart geçerli Müze kartınız varsa İshak Paşa Sarayı’nı bir yıl içinde iki kez ücretsiz olarak ziyaret edebilir, bu muhteşem saray sayesinde tarihin gizemli sayfalarında keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz.
İshak Paşa Sarayı Ziyaret Saatleri
İshak Paşa Sarayı yaz ve kış döneminde farklı saatlerde misafirlerini ağırlıyor. Kış döneminde 08.30 ile 17.00 saatleri, yaz döneminde ise 08.00 ile 19.00 saatleri arasında müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Her gün açık olan İshak Paşa Sarayı’nın ziyaret saatleri ve giriş ücreti hakkında detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Görmeden Dönme
İshak Paşa Sarayı’nı ziyaret ettikten sonra sarayın yakınlarında bulunan diğer mekanları da mutlaka görmelisiniz:
- Doğubayazıt Kalesi
- Üç Kilise
- Nuh’un Tepesi
- Şaşik Kalesi
- Meya Mağaraları
Yorumlar
0 Yorum