Osmanlı Devleti’nin başkentliğini yaptığı 88 yıl boyunca tarihe yakından şahitlik eden Edirne, yerli yabancı birçok turist tarafından ilgi görmeye devam ediyor. Zengin kültürel yapısı ve tarihi dokusu ile geçmişten bugüne ulaşan bir hazine olan şehir, Mimar Sinan’ın sanat eserleri ile daha da önem kazanıyor.
Bu eserlerden birisi de hiç şüphesiz Mimar Sinan’ın ustalık eseri olarak da adlandırılan Selimiye Cami. Kubbesinden minaresine, avlusundan iç süslemelerine kadar her bir detayı dahice işlenmiş olan Selimiye Cami, kullanılan eşsiz tekniği ve dünya sanatına damga vurmuş mimari tasarımı ile günümüzde bile mimar ve mühendisler tarafından hayranlıkla inceleniyor.
Efsanelere konu olmuş ters lale motifi, ustalıkla yerleştirilmiş kubbesi, şehrin her tarafından görülebilen ince uzun minareleri ile Edirne’ye geldiğinizce mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir yer Selimiye Cami.
Tarihten günümüze bir köprü görevi gören Selimiye Cami, tüm ihtişamıyla misafirlerini bekliyor. Türk mimari sanatının parlayan mücevheri olan bu şaheser, ince ince yerleştirildiği şehrin tepesinden gelen gideni selamlamaya devam ediyor.
⇒ Edirne Selimiye Cami Otellerini İnceleyin
Selimiye Cami Nerede?
Eşsiz mimarisi ile hayranlık uyandıran Selimiye Cami, tarih ve doğanın el ele verdiği Edirne ili sınırları içerisinde; şehir merkezindeki Mimar Sinan Caddesi üzerinde yer alıyor.
Selimiye Cami’ne Nasıl Gidilir?
Şehir dışından gelen birçok ziyaretçiyi ağırlayan Edirne’ye, yakın mesafeden dolayı İstanbul’dan da sık sık geziler düzenleniyor. Edirne-İstanbul arası yaklaşık olarak 2,5 saat sürüyor.
Siz de şehir dışından otobüs ile bu tarihi kente gelecekseniz otogarda indikten sonra minibüslere binerek Selimiye Cami’ne varabilirsiniz.
Minibüsler dışında taksi kullanarak ya da özel araç kiralayarak da Selimiye Cami’ne ulaşmanız mümkün.
Selimiye Cami Ne Zaman Yapıldı?
Edirne’nin yanı sıra Osmanlı Dönemi’nin de simgesi olan ve imparatorluğun gücünü simgeleyen Selimiye Cami, Sultan II. Selim’in emriyle inşa ediliyor.
Temeli 1569 yılında atılan cami, yaklaşık 6 yıl süren yapım aşamasından sonra 1575 yılında tamamlanıp ibadete açılıyor. Ne yazık ki II. Selim, çok sevdiği Edirne’ye adeta dantel gibi işlenen bu inceliklerle dolu sanat eserini göremeden, 1574 yılında vefat ediyor.
Ülkemizde yer alan en kıymetli mimari eserlerden olan caminin yapımında yaklaşık 15.000 kişinin çalıştığı rivayet ediliyor. Cami, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’de “Kavak Meydanı” olarak bahsettiği, “Sarıbayır” olarak da bilinen tepeye inşa ediliyor.
Selimiye Cami Özellikleri Nelerdir?
Şehrin her yanından görülebilen bu büyüleyici yapı hem Osmanlı hem de İslam kültürü adına büyük bir önem taşıyor. Tarihi olduğu kadar mimari olarak da hayranlık uyandırıcı özelliklere sahip Selimiye Cami, bir sanat eserinin en görkemli halini sunuyor.
Mimar Sinan, Selimiye Cami’nin yapımında daha önce hiç denenmemiş, yepyeni teknikler uyguluyor. Herbir detayı ustalıkla işlenen Selimiye Cami’nin en önemli özelliği ise kubbesinin, kademeli yükseltilen yarım kubbelerden destek almak yerine tek bir kubbe olarak inşa edilmesi.
Yerden yüksekliği 43,28 metre olan 32,20 metre çapındaki kubbe, 8 sütuna dayanan bir kasnağın üzerinde yer alıyor. Yaklaşık olarak 2000 ton ağırlığındaki kubbenin mükemmel şekilde yerleştirildiği Selimiye Cami, hala daha mühendislik harikası sayılmaya devam ediyor.
Selimiye Cami, kubbesinin yanı sıra zarif ve ince minareleri ile de dikkat çekiyor. Bu eşsiz eserin dört kösesinde bulunan üç şerefeli minarelerin her biri 380 santimetre çapından oluşuyor. 70,89 metre yüksekliğindeki zarif minareler, şehrin her yanından izlenebilmesine karşın caminin iç bölümünden bakıldığında görünmüyor.
Üç şerefeli minarelerin ikisi güney, ikisi kuzey bölümde kalıyor. Güney tarafındaki minarelerde bir merdiven yoluyla üç şerefeye de sırayla çıkılabiliyor iken kuzey tarafında durum daha farklı. Burada minareye girdiğinizde üç farklı merdiven yolu sizi karşılıyor. Birinci merdivenden birinci ve üçüncü, ikinci merdivenden ikinci ve üçüncü, üçüncü merdivenden ise direkt olarak üçüncü şerefeye çıkmanıza olanak sağlıyor.
İnşasının yanı sıra iç tasarımında kullanılan taş, mermer, sedef, ahşap ve özellikle çini ve hat gibi motif süslemeleri ile adeta bir görsel şölen sunan Selimiye Cami, teknik mükemmelliğinin yanı sıra estetik zenginliği ile de mimarinin en muazzam örneklerinden biri sayılıyor.
Selimiye Cami’ni Önemi?
Mimar Sinan, teknolojinin son hızla ilerlediği günümüzde dahi mimar ve mühendisler tarafından büyük bir hayranlıkla incelenen Selimiye Cami’ni 80 yaşındayken inşa ediyor. O zamana kadar da merkezi planlı camiler inşa ederek hep daha iyisini yapmak için kendisiyle yarış yapıyor Mimar Sinan.
Dünya tarihinde eşi benzeri olmayan, teknik ve mimari açıdan kusursuz bir sanat eseri olarak bilinen Selimiye Cami, Mimar Sinan tarafından da “Ustalık eserim” olarak adlandırılıyor.
Selimiye Cami’ndeki Ters Lalenin Sırrı
Selimiye Cami ters lale motifi ile de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Caminin müezzin mahfilinin bir ayağında, yaklaşık bir serçe boyutunda olan ters bir lale motifi yer alıyor. Mermer zemine işlenmiş motif hakkında ise farklı hikayeler anlatılıyor.
Bu rivayetlerden biri, caminin yapılacağı bölgede lale bahçesi olan inatçı bir kadının yerini vermeye ikna olmaması üzerine. Lale bahçesinin sahibi, zorlukla ikna edilerek cami yapımına başlanıyor. Mimar Sinan da bu olaya istinaden müezzin mahfiline ters bir lale figürü işliyor. Söylenenlere göre lale, caminin eski yerindeki lale bahçesini simgelerken ters olması ise sahibinin inadını ve tersliğini temsil ediyor.
Diğer bir rivayet ise Mimar Sinan’ın çok sevdiği torunu Fatma’ya ithaf ediliyor. Cami’nin yapımı için Edirne’ye gelen Mimar Sinan, torununun hasretine dayanamayıp onu da yanına aldırıyor. Kısa süre içinde bir hastalığa yakalanan Fatma çok fazla dayanamayıp vefat ediyor.
Mimar Sinan, torununu kaybetmenin acısı ve ona olan özlemi nedeniyle inşa ettiği bir türbedeki mermer sandukaya ters lale motifi işliyor. Mimar Sinan’ın üzüntüsünü gören çıraklarından biri bu durumdan çok etkilenerek motifin aynısını Selimiye Cami’nde yer alan müezzin mahfili ayaklarına işliyor.
Selimiye Cami UNESCO Dünya Mirası Listesinde
21 UNESCO üyesi ülkenin temsilcisinin yer aldığı Dünya Mirası Komitesi tarafından oluşturulan UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde Selimiye Cami de yer alıyor.
Mimar Sinan’ın “Ustalık eserim” diye nitelendirdiği bu eşsiz yapı, 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giriyor ve böylece kültürel bir varlık olarak tescil edilmiş oluyor. Aynı zamanda ilk kez bir cami, kültürel eser listesine alınmasıyla birlikte tüm dünyanın dikkatini çekiyor.
Bir Cihan Devleti’nin Başmimarı: Mimar Sinan
Keskin mühendislik zekası ve ince işçiliği ile Türk-İslam sanatına damga vursan Mimar Sinan yalnızca Osmanlı’nın değil, dünyanın da en büyük mimarları arasında yer alıyor.
Tüm zamanların en iyi mimarı olan ve “Koca Sinan” olarak da anılan Mimar Sinan, bıraktığı sanat eserlerinin yanı sıra zamanının çok ötesindeki teknikleri ve yenilikleri ile de mimarlık sanatına öncü olmaya devam ediyor.
Yavuz Sultan Selim zamanında İstanbul’a devşirme olarak gelen Mimar Sinan, keskin zekası ve yeteneği ile dikkatleri çekiyor. Yer aldığı seferlerde de orduya başarıyla hizmet eden Mimar Sinan, Boğdan Seferi sırasında sadece 13 günde bir köprü kuruyor. Ustalıkla inşa ettiği köprü sayesinde orduyu karşıya geçiren Mimar Sinan, Kanuni Sultan Süleyman’ın takdirini kazanıyor ve başmimarlığa yükseliyor.
Mimar Sinan, yaşadığı dönemin “Sinan Çağı” olarak anılmasına neden olan yeteneği ile elinin değdiği her sanat eserine mükemmellik katıyor. Cami, mescit, türbe, medrese, saray, kervansaray, darüşşifa gibi bir çok esere imza atan Mimar Sinan’ın sadece Edirne sınırları içerisinde 13 mimari eseri yer alıyor.
Görmeden Dönme
- Rüstem Paşa Kervansarayı
- Edirne Sarayı
- Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
- Sultan II. Beyazıt Külliyesi Sağlık Müzesi
- Ali Paşa Çarşısı
- Üç Şerefeli Cami
- Meriç Köprüsü
- Karaağaç
Yorumlar
0 Yorum