Yaklaşık 9000 yaşında kadim ve köklü bir şehir Diyarbakır. Tarih boyunca Amed, Diyarbekir, Diyarbakır olarak üç farklı isimle anılsa da kültüründen eksilen hiçbir şey yok. Çağdaşı olan Babil, Efes, Ninova gibi gelişmiş uygarlıklar yıkılmış olsa da Diyarbakır geçmişten bugüne dimdik ayakta. Anadolu’nun Mezopotamya’ya açılan kapısı olan şehir Osmanlı hakimiyetine geçene kadar birçok devletin önemli merkez noktalarından biri olmuş. Bu kültür mozaiğinden geriye ise Diyarbakır gibi ruhu olan bir şehir kalmış.

Yüzölçümü bakımından Türkiye’nin 12. büyük şehri olan Diyarbakır gelişmişliğinden ötürü “Doğu’nun Parisi” olarak da anılıyor. Diyarbakır otelleri, alışveriş merkezleri ve daha birçok imkânı ile çoğu batı kentinden daha modern bir çehrede. Bu şehirde her taş farklı bir düşün kapılarını aralıyor. Her sokak farklı bir zamana ve medeniyete çıkıyor. Bu büyülü kent birçok yazar ve şair için inzivaya çekilip ilhamın zirvelerinden devşirebildiği bir mekân aynı zamanda. Şöyle ki bu şehir kimisine “sırrını surlarına fısıldayan şehir” kimisine “harcı acı ve hüzünle karışmış ama umudunu her zaman diri tutmuş, ebedi kent” cümlelerini kurdurmuş. Her şehrin kendine has tat ve kokusu olduğuna inananlardansanız şehri çepeçevre sarmış bir hüznün kokusunu duyabilirsiniz. Bu mistik ve otantik şehir hakkında daha ayrıntılı bilgileri sizler için derledik.

Gezilecek yerler

İç Kale: Geçmişi Milattan Önce 3500’lere kadar giden bu kadim yapı şehrin en can alıcı noktalarından birinde bulunuyor. Şehirde varlık göstermiş her uygarlık tarafından oldukça önemli olan ve kullanılan yapı çeşitli restorasyon ve tadilatlarla bugüne kadar gelebilmiş. Bugün kültür ve turizm amaçlı kullanılıyor.

Dış Kale: Dünyanın en uzun ikinci surlarına sahip olan yapının, surlarında ve burçlarında birçok farklı medeniyetin nefesi hissediliyor. Yapı mimari olarak da farklı bir çizgide. Surlar ve burçlar yukarıdan bakıldığında kalkan balığını andırıyor.

Ulu Camii: İnşası kilise olarak yapılmış cami bir dönem Pagan tapınağı olarak da kullanılmış. 639’da Müslüman hakimiyetine geçene kadar kilise olarak hizmet vermeye devam eden yapı bu tarihten sonra camiye çevrilmiş. Ulu Camii Anadolu’nun en eski camilerinden biri olarak da kabul ediliyor.

Çayönü Ören Yeri: Çayönü Antik Kenti bünyesinde barındırdığı buluntular ile arkeoloji bilimine yeni bir soluk getirmiş merkezlerden. Çayönü’nde yerleşik hayat yaklaşık 9000 yıl önce Cilalı Taş Devri’nde başlamış. Antik kentin kazılarından çıkan buluntuları Diyarbakır Arkeoloji Müzesi’nde görebilirsiniz.

Malabadi Köprüsü: Mostar’ın hemen hemen ikizi gibi bir görünümde olan Malabadi Köprüsü tek kemerli köprülerden. Söylenene göre bu kemer dünyanın en geniş kemerlerinden. Köprünün iki tarafında da gelip geçenin konaklayabileceği odalar bulunuyor.

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi: Paleotik’ten Osmanlı’ya kadar geçen bir zaman diliminde Diyarbakır’da bulunmuş uygarlıklardan kalma eserlerin sergilendiği Diyarbakır Arkeoloji Müzesi şehrin geçmişini daha iyi anlamak için mutlaka uğranılması gereken mekanlardan.

Hevsel Bahçeleri: Bazı kaynaklarda adı Efsel Bahçeleri olarak geçen mekân “Kırklar dağının düzü” nün hemen alt kısmında yer alıyor. Söylenene göre tarihte ilk tarımsal faaliyetlerin gerçekleştiği bölgelerden biri de burasıymış. Hevsel Bahçeleri yüzlerce asırdan beri devletlerin, uygarlıkların sebze ve meyve ihtiyacını karşılamış.

Surp Giragos Ermeni Ortodoks Kilisesi: Yedi horanlı bu Ermeni kilisesi dünya üzerinde tek oluşuyla önemli bir değere sahip. 16. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen kilise bugün olanca görkemiyle hala ayakta.

Mar Petyun Keldani Katolik Kilisesi: 17. yüzyılda yapılan kilise bugün hala ibadete açık. 1681’den bu yana ise Amid Keldani adıyla hizmet veriyor.

Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi: Binlerce yıldır ayakta duran bu kilise Milattan Sonra 3. yüzyılda inşa edilmiş. Bir dönem güneş tapınağı olarak da kullanılan kilise bugün hala ibadete açık bir durumda. Bunun yanında kilse de farklı dinlere ait birçok tarihi eser de sergileniyor.

Deliller Hanı: Bir zamanlar Osmanlı sultanlarını dahi misafir etmiş bu yapı 1527’de inşa edilmiş. Bugün bünyesinde restoranlar barındıran bu kervansarayın cadde tarafında kalan kısmında ise hediyelik eşyalar satılıyor.

Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi: Cahit Sıtkı Tarancı’nın memleketi olan Diyarbakır şairin ölümünden sonra ahde vefa göstermiş ve şairin evini müzeye çevirmiş. Bir kısmı etnografya müzesi tadındaki evin bir bölümünde ise şaire ait eşyalar sergileniyor.

Hasan Paşa Hanı: Sokullu’nun oğlu tarafından yaptırılan han döneminde ticaretin kalbinin attığı mekanlardanmış. Bugün restore edilen han şehrin önemli turistik mekanlarından.

Asur Kalesi: Koca bir kayanın oyulması ile ortaya çıkan bu yapı şehrin en önemli tarihi miraslarından. Ayrıca kalenin yan tarafında Asur krallarının mezarları da yer alıyor.

On Gözlü Köprü: Dicle, Silvan, Mervani adlarıyla da anılan köprü Hevsel Bahçelerinin yanında bulunuyor. UNUSCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan köprünün bugün maalesef 2 gözü doldurularak çay bahçesi haline getirilmiş. İnşasının 6. yüzyılda olduğu düşünülen köprü tarihte savaş, doğal afet vb. gibi sebeplerden dolayı çok defa zarar görüp yeniden tamir edilmiş.

Siz de tarih ve doğanın iç içe olduğu bu şehri daha yakından tanımak istiyorsanız Diyarbakır otelleri sayfasına göz atabilirsiniz.

Yapılacak aktiviteler

Diyarbakır deyim yerindeyse buram buram tarih kokan bir şehir. Yolunuz buraya düşerse yapmadan dönmemeniz gerektiğini düşündüğümüz aktiviteleri sizler için derledik.

  • Cami, kilise, güneş tapınağı… Diyarbakır’da bulunan dini merkezlerin önce hikayelerini öğrenip sonra ziyaret edin.
  • Diyarbakır’da bir sabah kahvaltısını ciğer kebabıyla yapın.
  • Meyan şerbetini mutlaka tadın.
  • Sanat sokağına uğrayın.
  • Eğil Barajı’nda tekne kiralayın.

Yeme içme

Diyarbakır’da yöresel mutfak genelde kırmızı et ağırlıklı. Kibe mumbar, sığma, hıllorik ve daha birçok farklı lezzet Diyarbakır mutfağında bulunuyor. Kaburga dolması, ciğer kebabı, çeşitli sakatatlar artık Diyarbakır’la özdeşleşmiş durumda. Bunun yanında bir de Diyarbakır karpuzu var tabi. Dağkapı Kebapçısı ciğer sevenler için mutlaka uğranılması gereken bir lezzet durağı. En konforlu Diyarbakır otelleri de bu kebapçıya oldukça yakın bir konumda bulunuyor. Şayet Diyarbakır’ın meşhur lezzeti kaburga dolmasını tatmak istiyorsanız o zaman yönünüzü Selim Amca’nın Sofra Salonu’na çevirin. Burası kaburga dolmasının patentini almış bir mekân. Tatlı içine Sıtkı Usta Kadayıf ve Künefe Salonu’nu tavsiye ediyoruz.

Konaklama

Diyarbakır otelleri hizmet bakımından geniş bir skalaya sahip. Çok lüks otellerden tutun da orta düzey konaklama mekanlarına kadar her türlüsü mevcut. Radisson Blue Hotel Diyarbakır, Gıran Park Termal Otel, Novotel Diyarbakır şehrin en lüks otellerinden. Prestige Otel ise şehrin önemli tarihi ve kültürel merkezlerine yakınlığıyla tercih edilebilir otellerden. Hilton Garden Inn Diyarbakır ise şehir merkezinde birçok dükkân ve önemli mekanlara yürüme mesafesinde yer almasıyla öne çıkıyor. Tarihle koyun koyuna bir konaklama tecrübesi yaşamak isterseniz eski bir kervansaray olan Büyük Kervansaray Otel sizlere kapılarını açıyor.

Alışveriş

Diyarbakır’dan döndükten sonra size şehri hatırlatacak şeyler satın almak istiyorsanız yönünüzü şehrin otantik ve tarihi çarşılarına çevirmenizi tavsiye ediyoruz. Zira burada şehrin yöresel el sanatlarının en nadide örneklerini bulmanız mümkün. El emeği keçeler, takunyalar, halı ve kilimler sizi binlerce yıllık bir kültüre yakından tanık edecek. Diyarbakır çarşılarının içerisinde en kapsamlı olanı Sipahi Pazarı ya da diğer bilinen adıyla Sipahiler Çarşısı. Buradan tütünden kilime kadar yüzlerce farklı çeşitte ürün bulmak mümkün. Kuyumcular Çarşısı ve Peynirciler Çarşısı ise şehrin önemli diğer çarşılarından. Yöresel ürünler dışında bir şeyler satın almak isterseniz birçok markayı bünyesinde barındıran Ninova Alışveriş Merkezi sizleri bekliyor.

Eğlence ve gece hayatı

Diyarbakır sanılanın aksine gece hayatının canlı olduğu şehirlerden. Doğu’nun en büyük 3. ili olması, şehirde bulunan üniversite bu canlılığın başlıca sebepleri. Sabaha kadar canlı müzikle eğlenebileceğiniz Brother’s Cafe, Best Cafe, Yekbun Cafe şehrin güzel kafelerinden. Curcuna Bar, Frekans Bar gibi mekanlar ise alkollü eğlencelerin merkezi halinde. Diyarbakır otelleri de bünyesinde birçok alkollü ve alkolsüz eğlenceler tertip ediyor. Bunun yanında Şark Evi sıra gecelerinin düzenlendiği nostaljik ve çok hoş bir mekân. Şark Evi Sur’daki Gazi Köşkü’nde bulunuyor. Diyarbakır farklı festivallere de ev sahipliği yapıyor. Her yıl Eylül ayında Diyarbakır’ın simgesi haline gelmiş karpuzun festivali düzenleniyor. Orhan Asena Yerli Oyunlar Festivali, Murat Şenliği, Sera Gülane şehirde düzenlenen diğer festivallerden.

Ulaşım

Şehre hava, kara ve demir yoluyla ulaşabilirsiniz. Şehre Ankara, İstanbul ve İzmir’den her gün, Antalya ve Adana’dan ise haftanın bazı günleri havayolu seferleri mevcut. Havalimanının şehre uzaklığı ise yaklaşık 6 km. Bunun yanında Batman, Kurtalan ve Adana şehirleri üzerinden demiryolu seferleri de düzenleniyor. Şehre Türkiye’nin tüm şehirlerinden otobüs seferleri ile de ulaşım sağlanabiliyor. Otogar ise şehir merkezine 4 km uzaklığında.