Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan, Fethiye ve Marmaris’in arasında yer alan muhteşem bir bölge. Türkiye’nin en güzel tatil bölgelerine komşuluk yapması dışında kendine has özellikler taşıyan özgün bir gezi rotası burası. Sınır komşularının aksine burası daha sakin bir tatil seçeneği olarak çıkıyor karşımıza. Dalyan gece hayatıyla ve eğlence merkezleri ile öne çıkmıyor. Bu nedenle Dalyan; doğa, tarih ve kendiyle baş başa kalmak isteyenlerin vazgeçilmez rotası. İnsan eli değmemiş muazzam doğasının yanında, köklü tarihi de aynı sınırlar içinde yaşatan bu bölge, derinlemesine keşfi kesinlikle hak ediyor. Gölleri, plajları, koyları, antik zamanlardan kalan eserleriyle Dalyan’da gezilecek yerleri keşfetmenin güzelliğini doyasıya çıkarın.
Dalyan Gezilecek Yerler
Sakinliğiyle ön plana çıkan Dalyan’ın kusursuz bir doğası var. Sülüngür Gölü’nün bölgeye kattığı doğa zenginliğini koyları ve yeşilliği ile zenginleştiren ve bu güzellikleri kaya mezarları, antik kentiyle tamamlayan Dalyan için, “Huzurun Ege şubelerinden” diyebiliriz.
İztuzu Plajı
Tabii ki bölgenin en çok bilinen ve ziyaretçi çeken yerinden söze başlayacağız. İztuzu Plajı, Dalyan’ın doğa cenneti olduğunun en iyi kanıtlarından biri. Yaklaşık 5 km uzunluğunda olan plaj sapsarı ve incecik kumlarıyla ünlü. Radar Tepesi'nin eteklerinden başlayan plaj, Delik Ada önüne kadar uzanıyor. Dalyan ağzı denilen bu bölge, tatlı suyun denize karışması ile güzelliğini tamamlıyor. Bu plajın asıl olayı doğallığı ve evin sahibi olan caretta carettaları! Burası, caretta caretta cinsi deniz kaplumbağaları tarafından yumurtlama alanı olarak kullanılıyor. Bu alanları ve canlıları korumak, onları rahatsız etmemek için plaj, 20.00 – 08.00 saatleri arasında kapalı oluyor. Üstelik bu saatlerde kesinlikle plaj çevresinde ışık yakılmıyor. Belirlenen saatler dışında İztuzu plajını ziyaret edebilirsiniz.
The Times tarafından Avrupa’nın En İyi Açık Alanı, Zoover ve Meteovista tarafından 2011'de Avrupa'nın En İyi Plajı seçilen İztuzu, birçok uluslararası kurumda takdir görüyor. Siz de dünyanın güzelliğine ve doğallığına büyülendiği bu muhteşem plajı gezi planınıza ekleyerek hayranlık katsayınızı zirveye taşıyabilirsiniz.
Sülüngür Gölü
İztuzu Plajı’na giderken çevresinden dolaşacağınız Sülüngür Gölü, çam ağaçları ile kaplı, ışıl ışıl bir güzellik. Köyceğiz-Dalyan lagün sisteminin bir parçası olan bu göl, denize bağlanır. Bu göl suyunun tuzlu olduğunu söyleyebiliriz. Buranın en güzel yanı ise ışıl ışıl suyu, plaja çok yakın konumu ve tabii ki dağlarla ve ormanlarla çevrili bir alanda bulunması.
Uzunluğu 2 kilometreyi, genişliği ise 1,5 kilometreyi bulan Sülüngür Gölü'nün tuzlu suyunda yüzebiliyor, göl kenarında bulunan mesire alanlarında piknik yapabiliyorsunuz. Özellikle sabah saatlerinde buranın muhteşem manzarası mutlaka izlenmeli. Manzaranın tadını çıkarmak için gölün kenarlarında bulunan banklardan yararlanabilirsiniz. Gölde bulunan balık türlerinin zarar görmemesi için burası korunma altında. Yani gölün çevresinde konaklama imkanı bulunmuyor. Buraya günübirlik olarak gelebilir, gölde yüzebilir, bisiklete binebilir ve piknik yapabilirsiniz.
Kaunos Antik Kenti
Dalyan’ın doğası kadar tarihinin de zengin olduğunu söylemiştik. Bu antik kentle Dalyan, tarihinin ne kadar eski zamanlara dayandığını bize en teferruatlı şekilde gösteriyor. Çandır Köyü’nün sınırları içinde yer alan Kaunos Antik Kenti, bir zamanlar önemli bir liman kentiydi. Öyle ki MÖ 10. yy’a kadar uzanan tarihine dair yapılan çalışmalarda bulunan kalıntılar, buranın ekonomik ferahlık seviyesinin yüksek olduğunu da gösteriyor. Kendi adına para basabilmiş Kaunos, zamanla limanın alüvyonlarla dolmasıyla liman özelliğini kaybetmiş. Haliyle kent terk edilmiş. Hem bir zafer hem bir hüzün havasını yaşatan bu antik kentte harika kalıntılar bulunuyor. Basamaklarının hala ayakta olduğu 5 bin kişilik tiyatro ve tiyatro basamaklarında biten koca zeytin ağacı, buranın en dikkat çeken bölgesi. Kaunos Antik Kenti’nde sizi tiyatronun yanında; akrapoller, limana giderken sizi karşılayacak ve geçmişte kentin ışıklandırılmasını sağlayan ateş oyukları, tapınaklar, su deposu, çeşme, nekropoller, hamamlar, şehir surları karşılayacak. Üstelik buraya ulaşım oldukça kolay. Dalyan’dan kalkan teknelerle buraya ulaşabiliyor ve tarihin gizemli sularını keyifle keşfedebiliyorsunuz.
Kaya Mezarları
Likya Kaya Mezarları veya Kaunos Kral Mezarları olarak geçen bu tarihi alan, buranın eşsiz geçmişinin en muhteşem temsilcileri. Kaunos döneminde yapılan bu mezarlar, Balıklar Dağı’nın güney kayalıklarında oyulmuş. Anıt mezar olan geçen eserler, muhteşem bir mimari yeteneğin sonucu olarak değerlendirilebilir. Hünerli taş ustalarının bir heykeltıraş edasıyla çıkardığı bu tarihi eserler, ince detaylarla dolu.
Bir insanın mezarı ne kadar yüksekte olursa o kadar tanrıya yakın olur inanışına göre tepeye yapılan mezarların yapımında hangi tekniklerin kullanıldığı hala bir sır konusu. Kaya mezarları içinde en önemli grup ise tapınak cepheli olanlar. Merdivenle çıkılan bu tapınaklarda mezar odaları bulunuyor. Binlerce yıl öncesine tarihlenen bu kayalara oyularak yapılan mezarların gizemine siz de şahit olmak isterseniz, Dalyan’a gelmişken bu fırsatı kaçırmayın deriz.
Yuvarlak Çay
Tahmin ettiğiniz üzere, Dalyan’da yaz oldukça sıcak geçer. Muhteşem koyları ve ormanlarıyla Dalyan size serinleme imkanları sunar ama bizce buranın en güzel serinleme alanı Yuvarlak Çay. Kayaların arasından akan buz gibi suyun kaynağı Sandras Dağı. Çay, bu dağdan gelen kar sularından besleniyor. Çayın çevresinde, doğaya uygun ambiyansları ve menüleriyle harika kafe ve restoranlar bulunuyor. Tabii başrollerde kesinlikle balık var. Manzaraya karşı Ege’nin en güzel lezzetlerini burada tüketebiliyor ya da sadece bir bardak çay içerek manzaranın tadını çıkarabiliyorsunuz. Ama burada kahvaltı keyfi bir başka. Bu nedenle buradaki mekanlar öğleden sonra dahi kahvaltı servislerini sürdürüyorlar. Çayın üstüne kurulmuş ahşap salıncaklar da Yuvarlak Çay’ın en güzel rengi. Salıncaktan sallanıp buz gibi sulara atlamak biraz cesaret istese de (Su gerçekten çok soğuk.) bu, ziyaretçilerin en sevdiği etkinliklerden biri.
Ekincik Koyu
Zeytin, söğüt ve çam ağaçlarının sarmaladığı, bu sayede yeşille maviyi buluşturan harika bir koy burası. Koyun çevresinde konaklama alanları ve restoranlar var. Yani burada konaklayabiliyorsunuz. Caretta cerettaların yumurtlama bölgelerinden birisi de burası. Bunun için koy hep sakin. Genelde tekneyle varılan bu koya kara yoluyla da ulaşabiliyorsunuz. Koydan hareket eden teknelerle çamur banyosu yapabileceğiniz Sultaniye Kaplıcası’na da ulaşabilirsiniz.
Sultaniye Kaplıcaları
Ekincik Koyu’na kadar geldiyseniz buraya uğramamak sizin için büyük bir kayıp olabilir. Burada kapalı ve açık termal havuzlar bulunuyor. Bunun yanında havuzlarda çamur banyosu da yapılabiliyor. Radyoaktif özelliği ve mineral zenginliği dolayısıyla birçok cilt hastalığı, kadın hastalıkları ve romatizma tedavisine yardımcı olduğu düşünülen termal su ve çamur, yerli / yabancı turistlerin gözdesi. 39 dereceye yaklaşan su sıcaklığıyla bilinen Sultaniye Kaplıcaları’nın şifalı sularında hem eğlenecek hem de vücudunuza bir güzellik yapmanın huzurunu yaşayacaksınız.
Buranın tarihi bir önemi olduğunun da altını çizelim. Ölemez Dağı’nın eteklerinde yer alan bu termal alan, Kounos halkı tarafından keşfedilmiş. Bunun için suyun altında gömülü olan tarihi kalıntılar görmesiniz de size eşlik edecekler. Yani burada hem tarih hem doğa mucizeleri bir arada.
Dalyan ve Ekincik Koyu’ndan hareket eden günübirlik dolmuş motorları ve tekneler buraya direkt olarak ulaşmanızı sağlıyor.
Kargıcak Koyu
Henüz herkes keşfetmemişken mutlaka gidip tertemiz sularında yüzmeniz gereken bir koy burası. 200 metre uzunluğundaki plajı, kum ve çakıl karışımlı bir yüzeye sahip. Bu koy pırıl pırıl suları ve sakin atmosferiyle tem bir huzur köşesi. Buranın henüz keşfedilmemesinin nedeni ise yolunun oldukça virajlı ve bozuk bir yola sahip olması. Ama buraya ulaşmak imkansız değil. Koya Dalaman limanından kalkan tekneler ile de ulaşım mümkün. Kara ulaşımı gerçekten zorlu bir seçim olabilir.
Bu koyda konaklama imkanınız çadırla sınırlı. Burada kamp yapabilirsiniz. Kargıcak’ta kalacaksınız mutlaka her ihtiyacınız için önceden hazırlık yapmalısınız çünkü burası merkezi bir yer değil. Kargacık Koyu’nun hemen yakınında bulunan küçücük fakat mükemmel bir koy olan Bacardi Koyu’na yürüyerek ulaşabilirsiniz.
Radar Tepesi
Radar Tepesi, Türkiye’nin en güzel manzara tepeleri arasında bulunuyor. Buranın güzelliği yolundan başlıyor. Virajlı ve çevresi tamamen yeşillikli bir yolu çıktıktan sonra ulaştığınız bu tepede sizi harika manzaralar bekliyor. Yalnız belirtelim, zirveye varmadan sağ tarafta bulunan açıklık da harika bir manzara keyfi sunuyor. Burada, İztuzu Sahili, Sülüngür Gölü ve masmavi sularıyla tüm Akdeniz ayaklarınızın altında diyebiliriz. Özellikle gün batımında en güzel Dalyan manzarasını yakalacağınız bu tepede harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
Yorumlar
0 Yorum