1500 yıldır ayakta kalan Ayasofya, gizemli ruhu, dahiyane güzellikteki mimari detayları ve farklı dinlere mensup insanlara yoğun manevi duygular yaşatmasıyla çok özel bir yapı. Bizans’tan günümüze evrimleşen ve her dönem mimari açıdan zenginleşmeye devam eden Ayasofya uzun bir aranın ardından tekrar cami olarak ziyarete açıldı.
İstanbul’un en popüler turistik yapılarından biri olan Ayasofya çok zengin bir tarihe ve hayranlık uyandıran bir mimariye sahip. Ayrıca birden fazla efsanesi ile esrarlı bir havası da var bu yapının. Onunla ilgili hikayeler dilden dile dolaşırken Ayasofya’nın hem iç hem dış dekorasyon öğeleri ise ziyaretçileri büyülüyor. Çeşit çeşit mozaikler, meşhur devasa kubbe, gizemli kapı… Görülecek çok şey var!
Kısaca Ayasofya Tarihi
Ayasofya tarihi yaklaşık bir 15. yüzyıl öncesine dayanıyor. “Ayasofya ne zaman yapıldı?” sorusunun yanıtı ise 537 senesi. Bizans İmparatoru I. Justinianus’un emriyle 532-537 seneleri arasında İstanbul’un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezinde yaptırılmış. Bir bazilika statüsünde olan Ayasofya Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesi ile birlikte Osmanlılara geçmiş.
“Ayasofya ne zaman cami oldu?” sorusunun cevabı ise 1453 yılı. 1453 senesinde şehrin Osmanlılara geçmesi Ayasofya’nın kiliseden camiye dönüştürülme sürecini de başlatmış. Uzun yıllar cami olarak ibadete açılan Ayasofya Cumhuriyet’in ilanını takiben müzeye dönüştü. Ayasofya hakkındaki önemli gelişmeler sonrasında Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği ile cami müzeye çevrildi.
1934 ile 2020 seneleri arasında ziyaretçilerini ağırlayan Ayasofya Müzesi caminin müzeye çevrilme kararının iptal edilmesi neticesinde yeniden cami olarak kapılarını açıyor. Değişiklik yakın geçmişte gerçekleştiği için “Ayasofya Müzesi nerede?” diye araştırma yapan birçok kişi bulunuyor ancak yapı artık müze statüsünde değil.
Ayasofya İbadete Açık mı?
“Ayasofya ne zaman ibadete açıldı?” sorusunun cevabı 2020 senesi. Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği doğrultusunda 1934 senesinden beri müze olarak kullanılan Ayasofya 2020 yılı itibariyle tekrar ibadete açıldı. Cami yaklaşık 86 yıldır ibadete kapalıydı.
Ayasofya Cami Hakkında Bilgi
Ayasofya açılış tarihi 2020 ancak caminin geçmişi Fatih Sultan Mehmet dönemine dayanıyor. Bizans döneminden kalma görkemli bir yapı olan Ayasofya İstanbul’un fethinden önce bir kilise/katedral olarak faaliyetlerini sürdürüyordu. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra kiliseyi camiye dönüştürme emrini verdi.
İsmi “Kutsal Bilgelik” anlamına gelen kilisenin camiye dönüşmesi için Fatih Sultan Mehmet, II. Beyazıt ve diğer padişahlar tarafından yapıya eklentiler yapıldı. Minareler, mermer minber, mevlid balkonu, mihrap, hünkar mahfili gibi İslami öğeler katıldı. Ayrıca tarihi caminin külliye dönüşmesi de çevresindeki ek yapılar sayesinde gerçekleşti. Caminin yakınlarına ve bahçesine medrese, kütüphane, imarethane, şadırvan vb. inşa edildi.
Ayasofya Mimari Özellikleri
Ayasofya özellikleri arasında en göze çarpan unsur mimarisinin güzelliği. 3 kez yıkılıp inşa edilen ve birçok restorasyon geçiren Ayasofya, mimarisi ile insanları adeta kendine hayran bırakıyor. Özellikle kuruluş dönemi dikkat alındığında çok ileri seviye ve dahiyane olarak değerlendirilen mimari ayrıntılar camiyi bu alanda bir başyapıt ve şaheser haline getirmiş.
Mimarlık ve sanat tarihindeki en değerli eserlerden biri olan Ayasofya’nın en dikkat çekici mimari özellikleri şunlar:
- Bir bazilikaya göre dönemin en büyük ölçülerine sahip olan ve gökyüzüne asılı gibi görünen devasa kubbesi
- 7200 metrekarelik geniş iç mekanı
- Özellikle iç yüzeylerde kullanılan ve farklı şehirlerden getirilen kırmızı, yeşil porfir, beyaz mermer taş, sarı taş, kara taş vb.
- Çeşit çeşit ve çoğu altın kaplamalı mozaik süslemeleri
- Pencereden sızan ışık ile mozaiklerin birlikte ortaya çıkardığı ışık oyunları
- Caminin inşası esnasında kullanılan; çeşitli tapınaklardan, antik kentlerden ve yapılardan yontularak getirilmiş malzemeler
- İki katlı olup, ana salonun yanı sıra Kuzey/Güney nefleri ile dış/iç nartekslerden meydana geliyor.
Sıra dışı dev kubbenin yarattığı baskı nedeniyle Osmanlı döneminin baş mimari Mimar Sinan tarafından camiye payeler eklenerek yapı çok daha sağlam hale getirilmiş. 1500 senelik Ayasofya hem teknik hem estetik açıdan bakıldığında mimari bir devrim niteliğinde.
Ayasofya’da Sizleri Neler Bekliyor?
Ayasofya’nın tarihi çok derin ve köklü. Tarihi cami Bizans/Osmanlı figürlerinin, sanat ve mimari anlayışlarının harmanlanması ile güçlü etki yaratan bir atmosfere sahip. Ayasofya’ya gittiğinizde zengin bir kültür; tarih, mimari ve sanatla dopdolu bir tur sizi bekliyor.
Ayasofya Cami’yi ziyaret ettiğinizde görebilecekleriniz arasında şunlar yer alıyor:
- Tonlarca altının, gümüş, renkli cam, pişmiş toprak ve renkli mermerin kullanıldığı mozaikler
- Galeriler (Dış/İç Narteksler)
- Ünlü kubbe
- İmparator Kapısı
- Ayasofya İskele
- Türk Payanda Duvarları
- Şehzadeler Türbesi
- Sıbyan Mektebi
- III. Murad, II. Selim, III. Mehmed, Sultan Mustafa, Sultan İbrahim Türbeleri
- Mermer Sarnıç
- Şadırvan
- İmaret Kapısı
- Bergama küpleri
- Minber, Mihrap, Hünkar Mahfili, Müezzin Mahfili
- Sebil
- Muvakkithane
- Terleyen Sütun
- İkinci Ayasofya kalıntıları
- IV. Murad’ın inşa ettirdiği mermer kürsü
- Omphalion
Ayasofya daha birçok yapıya ve sanat eserine ev sahipliği yapıyor. Belirtilenlerin dışında Tarsus kökenli bronz kapı, Viking yazıları, hat levhaları, İznik fayansları, çiniler de ziyaretçilerin ilgiyle inceledikleri eserler arasında bulunuyor.
Ayasofya Efsaneleri
Ayasofya’ya gizem katan efsaneler de oldukça ünlü. Birçok efsaneden bahsetmek mümkün ama bunlar arasında en çok öne çıkan Ayasofya efsanesi “Açılmayan kapı” ile ilgili. Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul’a girdiği esnada Rum Ortodoks Patriği bu kapının önünde dua ediyor ve sonrasında Kutsal Kase ile kapıdan geçip ortadan kayboluyor. Dar bir koridorun sonundaki bu kapı bir daha hiç açılmıyor.
Ayasofya hakkındaki meşhur efsanelerden bir diğeri ise Meryem Ana hakkında. Hz. İsa’nın çarmıha gerildiğini duyan Meryem Ana’nın gözyaşlarıyla erittiği söylenen sütun bugün Ayasofya’da dilek sütunu olarak kullanılıyor. Bu sütun ile Ayasofya’nın kutsandığı söyleniyor. Ayrıca Ayasofya Hz. İsa’nın yeniden doğacağı ve yeryüzüne ineceği yer olarak da gösteriliyor.
Ayasofya Sanal Tur
Ayasofya’yı sanal tur ile de gezme imkanınız bulunuyor. Ayasofya 360 derece tur için tarihi caminin resmi web sitesine yönelebilirsiniz. Ayasofya 3D sanal tur linkine buradan ulaşabilirsiniz.
Ayasofya Nerede?
Ayasofya tarihi yarımada sınırlarında Fatih ilçesine bağlıdır. Yapı ünlü Sultanahmet Meydanı’nda yer alıyor.
Ayasofya’ya Nasıl Gidilir?
Ayasofya’ya gitmek için en pratik ve popüler ulaşım yöntemi Bağcılar-Kabataş tramvay hattından yararlanmak. İstanbul’un çeşitli yerlerinden metro, metrobüs, vapur, taksi gibi toplu taşıma araçlarıyla bu tramvay hattının bulunduğu duraklara yakın noktalarda inmeniz mümkün. Tramvaya bindikten sonra da Sultanahmet Durağı’nda inebilirsiniz.
Sultanahmet durağında indikten sonra yürüyerek Sultanahmet Parkı’nı ve tabelaları takip edebilir; birkaç dakika içinde Ayasofya Camii'ne ulaşabilirsiniz.
Ayasofya Giriş Ücretleri
Ayasofya’ya giriş ücretsizdir. Müze statüsündeyken giriş ücretliydi ancak şu anda camiye giriş için herhangi bir ücret alınmıyor.
Ayasofya Ziyaret Saatleri ve Günleri
Ayasofya 2020 yılından beri günün her saatinde ziyarete açık. Ayasofya Camii’ni 24 saat boyunca hafta içi ya da hafta sonu fark etmeksizin istediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz.
Ayasofya Çevresinde Gezilecek Yerler
Ayasofya’nın çevresinde de görebileceğiniz birçok turistik yer bulunuyor. Ayasofya’dayken buraları da gezebilirsiniz:
- Aya İrini Kilisesi
- Sultanahmet Camii
- Meydandaki çeşme, yapı ve anıtlar
- Arasta Çarşısı
- Topkapı Sarayı
- Hürrem Sultan Hamamı
- Sokullu Mehmet Paşa Camii
- Gülhane Parkı
Yorumlar
0 Yorum