Mis gibi kokan çiçekler, eşsiz deniz manzarası, sakin sokakları ve tarihi mirasları...Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde yer alan bu şirin köy, Yunanistan’ın Midilli adasının tam karşısında, ziyaretçilerine Ege ruhunu yaşatıyor. Temiz havası ve sakinliği bir yana dursun, doğal güzellikleri ve tarihi yapıları dahi Assos’u keşfetmek için yeterli bir neden. Masmavi koyları ve şirin sokakları ile ünlü Assos’ta unutamayacağınız bir geziye hazır olun.
Assos’ta Gezilecek Yerler
Çanakkale’ye bağlı olan gözde tatil beldelerinden Assos, şehir merkezine 1 buçuk saat uzaklıkta. Edremit ve Çanakkale arasında yer alan beldenin güzelliğine, Kaz Dağları’nın tertemiz oksijenini eşlik ediyor. Merkezlere uzak kaldığı için bölgedeki diğer tatil beldelerine göre Assos daha sakin ve bakir kalmış. Bu da onu özel kılan en önemli özelliklerinden biri. Ruhunuzu dinlendirebileceğiniz, sakin bir tatil yapmak istiyorsanız rotanızı Assos’a çevirebilirsiniz.
Assos Antik Liman
Assos’un tarihini ve güzelliğini en net hissedebileceğiniz yerlerden birisi, antik kentin aşağısında yer alan tarihi liman. Dik bir yokuştan indikten sonra karşılaşacağınız limanın tarihi bundan yüzlerce yıl öncesine dayanıyor. Bir dönemler önemli ticaret gemilerinin gelip gittiği liman, günümüzde küçük balıkçı tekneleri ve restoranları ile meşhur. Liman ve çevresi sit alanı olarak kabul edildiği için tarihi taş yapılar korunarak restore edilmiş ve çevresine de bu görüntüyü bozacak herhangi bir yapı inşa edilmemiş.
Liman çevresini saran binaların birçoğunda otel, restoran ve kafeler var. Deniz kenarında güzel bir akşam yemeği yemek ya da gündüz antik limandan denize girmek isterseniz bu işletmeleri tercih edebilirsiniz. Hatta dilerseniz liman içerisinde yer alan birkaç butik otelde de konaklayabilirsiniz.
Behramkale Köyü
Assos Antik Kenti’ne çıkmadan önce Behramkale Köyü’nün içinden geçmek gerekiyor. Assos’un tepe noktası olarak da anılan köy, binlerce yıllık geçmişe sahip. Yokuş yukarıya doğru çıkmaya başladığınızda Arnavut kaldırımlı dar sokakları, tarihi taş evleri ve şirin dükkanları sizleri karşılıyor. Köyün bulunduğu alan sit alanı olduğu için binaların birçoğu koruma altında. Burada yeniden yapılan bina oldukça az. Restore edilen taş evlerin kimisi özel mülk olarak kimisi de otel ya da kafe olarak kullanılıyor.
Behramkale Köyü’ne geldiğinizde taş sokaklar arasında dolaşmak en güzeli. İnce koridor gibi ilerleyen yokuş üzerinde birçok ev yemeği restoranı ve el işi dükkanı var. Yürüyüş yaparken harika fotoğraflar çekilebilir, teyzelerin kendi elleriyle yaptığı mis gibi kokan gözlemelerinin tadına bakabilirsiniz. Behramkale Köyü’ne çıkmak için en güzel zamanın gün batımı olduğunu da söyleyelim.
Assos Antik Kenti
Assos gezisinin belki de en güzel durağı Assos Antik Kenti olabilir. Aslında Assos’un tepesinden sahil limanına kadar olan her yer antik kent olarak kabul ediliyor ancak özellikle de tapınak ve tiyatro kalıntılarının olduğu agora alanı ziyaret ediliyor. Assos’un geçmişi 3 bin yıl öncesine kadar dayandığı için tarihi yapılar konusunda da oldukça zengin bir mirasa sahip. M.Ö 6. yüzyılda Midilli’den gelen Yunanlılar tarafından kurulduğu bilinen kent, andezit taşı ile inşa edilen yapıları ile tarihe meydan okumaya devam ediyor.
Behramkale Köyü’nden yukarıya çıkarak ulaşabileceğiniz antik kentin içerisinde efsanevi Athena Tapınağı ve antik tiyatronun olduğu büyük bir agora alanı yer alıyor. Gün batımı ve deniz manzarası eşliğinde harika görüntülere sahne olan Assos Antik Kenti’ni haftanın her günü ziyaret edebilirsiniz. Antik kent kış döneminde 17.00’a kadar açık ancak yaz aylarında 21:30’a kadar ziyaret edebilirsiniz. Güncel giriş ücreti ve ziyaret saatlerini buradan kontrol edebilirsiniz.
Athena Tapınağı
Assos Antik Kenti’nin en önemli yapısı olarak bilinen Athena Tapınağı, beldeye gelenlerin mutlaka görmesi gereken eşsiz bir güzellik. Antik kentin ortasında tüm ihtişamıyla ziyaretçileri karşılayan bu tapınak, özellikle de gün batımı manzarası ile birlikte harika görüntüler ortaya çıkarıyor. Tanrıça Athena adına yapılan tapınağın M.Ö 530 yılında yapıldığı biliniyor. Antik kentin en yüksek noktasında yer alan tapınak aynı zamanda Anadolu’nun ilk ve tek dorik sütunlu tapınağı olma özelliğine de sahip.
Antik kentin bulunduğu alanda kazı çalışmaları ilk olarak 1881 yılında Amerikalı ekipler tarafından yapılmış. Bu nedenle de antik kent içerisinde yer alan birçok heykel ve frizler yurt dışına götürülmüş. Boston Müzesi ve Louvre Müzesi’nde bulunan parçaların yanı sıra, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde de birçok eser yer alıyor. Tapınağı ziyaret etmeden önce güncel ziyaret saatlerini buradan öğrenebilirsiniz.
Antik Tiyatro
Assos Antik Kenti’nin içerisinde yer alan ziyaret edebileceğiniz bir diğer etkileyici yapı ise antik tiyatro. Roma döneminde inşa edildiği bilinen tiyatro, 2500 kişilik kapasiteye sahip oldukça büyük bir amfi gösteri merkezi. Tarihi kaynaklara göre tiyatro M.S 2. yüzyılda inşa edilmiş. Tapınağın güneyinde yer alan tiyatro ne yazık ki günümüze sağlam bir şekilde ulaşamamış. Restorasyon çalışmaları sonrası eski görünümüne kavuşturulan yapı, özellikle de eşsiz deniz manzarası ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Assos Antik Kenti içerisinde en güzel fotoğrafları da antik tiyatronun tepesinden çekebileceğinizi söyleyelim. Tiyatroyu ziyaret etmek için antik kent giriş bileti almanız gerekiyor. Giriş ücretini ve ziyaret saatlerini buradan öğrenebilirsiniz.
Assos Plajları
Assos ve çevresinde denize girebileceğiniz birçok plaj alternatifi var. Antik limanın olduğu alanda sadece bir tane işletme var. Onun dışında genellikle iskelenin olduğu alandan denize girilebiliyor. Denizin dibi çakıl olduğu için cam gibi tertemiz bir görüntüyle karşılaşıyorsunuz. Antik limanın yanında yer alan koy ise beldenin en meşhur koyu Kadırga Koyu. Ancak dilerseniz Assos’un çevresinde yer alan diğer plajları da tercih edebilirsiniz. En yakını 2 km, en uzağı ise 27 km uzaklıkta olan plajlar arasında Assos Yeşil Liman, Koruoba Koyu, Sivrice Koyu, Sokakağzı Koyu ve Babakale Akliman Koyu yer alıyor.
Kadırga Koyu
Assos’un en bilindik plajlarından Kadırga Koyu, Osmanlı döneminde Midilli Adası’ndan getirilen hasarlı kadırgaların bakıma alındığı bölgeymiş. O yıllardan beri de Kadırga Koyu olarak anılan plaj günümüzde beldenin en sevilen koylarından biri. Assos antik limanına sadece 2 km uzaklıktaki uzun kumsalın denizi de sahili de tertemiz. Plaj halk plajı olduğu için ücretsiz olarak girebilirsiniz. Dilerseniz plajda hizmet veren özel işletmelerden şezlong ve şemsiye kiralayabilir ya da restoranlarında güzel bir yemek yiyebilirsiniz.
Sokakağzı Köyü
Assos’un yakınında yer alan köylerden birisi de Sokakağzı Köyü. Assos’un sakinliğini ve güzelliğini düşünürseniz buranın hiçbir eksiği olmadığını hatta daha sezon boyunca daha sessiz ve sakin olduğunu söyleyebiliriz. Behramkale Köyü’ne yarım saatlik uzaklıktaki Sokakağzı Köyü’ne geldiğinizde gündüz Sokakağzı Koyu’nda deniz keyfi yapabilir, gün batımına doğru denize sıfır restoranlarda güzel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.
Behramkale Köprüsü
Assos’un Behramkale Köyü’nde yer alan tarihi köprünün geçmişi 14. yüzyıla kadar dayanıyor. I. Murat Hüdavendigar’ın isteğiyle inşa edilen köprü bu nedenle Hüdavendigar Köprüsü olarak da biliniyor. Tuzla Çayı’nın üzerine inşa edilen köprü 600 yılı aşkın süredir ayakta. Yakın zamanda restore edildikten sonra daha da güzel gözüken köprü, beldeyi ziyaret eden turistler için keyifli bir gezi durağı. Köprü araç trafiğine kapalı olduğu için üzerinde yürüyebilir, harika anı fotoğrafları çektirebilirsiniz.
Adatepe Köyü
Assos’a 30 km uzaklıktaki Adatepe Köyü, gezinizi eşsiz kılacak harika bir köy. Kaz Dağları’nın eteğinde yer alan bu köyün havası da kokusu da bir başka. Küçükkuyu’nun 4 km doğusunda yer alan köyün tarihi antik dönemlere kadar uzanıyor. Mübadele dönemine kadar Rumlar ve Türklerin bir arada yaşadığı köyde günümüzde daha çok Türk nüfusu ağırlıkta. Mis gibi zeytin kokan zeytinlikleri, tarihi taş evleri ve zeytinyağı müzesi ile hayranlık uyandıran Adatepe Köyü’nde harika bir gezi yapabilirsiniz.
Adatepe Köyü’nü gezmek için birkaç saat bile yeterli. Eğer konaklamak isterseniz tarihi konaklarda hizmet veren butik otelleri tercih edebilirsiniz. Adatepe Köyü’ne gelmişken meşhur Refika Cafe’de de soğuk bir limonata içmeyi unutmayın.
Yeşilyurt Köyü
Assos’a sadece 28 km uzaklıktaki Yeşilyurt Köyü de en az Adatepe Köyü kadar eşsiz bir köy. Kaz Dağları’nın mis gibi havası eşliğinde, doğayla iç içe bir gün geçirmek için Yeşilyurt Köyü en güzel adres. Küçükkuyu sahilinden 3 km yukarıda kalan köyü ziyaret ettiğinizde dar sokakları, eski konaklarda açılan kafeleri ve hediyelik eşya dükkanlarını da gezmeyi unutmayın. Dilerseniz köyde yer alan butik otellerde konaklayabilirsiniz.
Yorumlar
0 Yorum