Ülkemizin turizm cennetlerinden biri olan Antalya her yıl yaz aylarında nüfusunu neredeyse ikiye katlıyor. Akdeniz’in masmavi ve temiz sularında serinlemek isteyen yerli ve yabancı binlerce turist yaz aylarında şehre akın ediyor. Bu mevsimde Antalya otelleri de adeta dolup taşıyor. Denizi, kumu, güneşi, doğal ve tarihi güzellikleriyle her zevke ve ruh haline hitap eden Antalya’nın yaz aylarında çehresine adeta renk geliyor. İster eğlence mekanlarında sabahlara kadar süren eğlencenin tadını çıkarın isterseniz de sakin bir koya çekilip kafanızı dinleyin. Antalya’nın sıcağından mı bunaldınız? Yönünüzü şelalelere çevirin. Tatilinize biraz kültürel nitelik mi katmak istiyorsunuz? Antik kentler ve tarihi yapıları ziyaret ederek geçmişin kadim hikayelerine kulak verin.

Gezilecek Yerler

 

Karain Mağarası: Ülkemizdeki doğal oluşumlu mağaraların en büyüklerinden olan Karain, 500 bin yaşında köklü bir doğal varlık. Karain Mağarası Anadolu’nun ve Yakın Doğu’nun tarihi hakkında da oldukça önemli bilgiler veriyor. Tarihi 500 bin yıl öncesine kadar uzanan bu doğa harikasını mutlaka ziyaret etmenizi ve size sunacağı olağanüstü atmosferi solumanızı tavsiye ediyoruz.

Düden Şelalesi: Antalya denince ilk akla gelen yerlerden olan Düden Şelalesi ülkemizin cennet köşelerinden biri. Bunaltıcı Antalya sıcaklarından bir nebze de olsun kurtulmak isteyenlerin ilk duraklarından olan Düden, her daim serinliğini koruyor. Şelalenin etrafındaki mesire alanında ise her türlü ihtiyacınıza cevap verecek tesisler mevcut.

Kurşunlu Şelalesi: 7 farklı minik şelalenin birleşiminden oluşan Kurşunlu Şelalesi, olağanüstü güzelliğiyle görenleri büyülüyor. 2 km uzunluğundaki bir kanyon içerisinde bulunan şelaleyi çepeçevre kuşatmış yemyeşil doğa karşısında tüm dertlerinizi bir çırpıda unutacağınıza garanti veriyoruz. Fotoğraf çekmeyi sevenlerdenseniz bu şelale kadrajınız için enfes pozlar veriyor, bizden söylemesi!

Manavgat Şelalesi: Gerçeğinin fotoğraflarından katbekat güzel olduğu yerlerin başında gelen Manavgat Şelalesi bugün şehrin sembol noktalarından biri haline gelmiş durumda. Yeşil ve mavinin bin bir tonunun uyum içerisinde olduğu bu doğal güzelliği mutlaka yakından görmelisiniz.

Saklıkent Kayak Merkezi: Antalya ülkemizin deniz, kum, güneş üçlüsüyle özdeşleşmiş noktalarından olsa da aslında her mevsimi ayrı güzel nadir şehirlerden. Yolunuz kış aylarında Antalya’ya düşerse Saklıkent Kayak Merkezi sizin için ideal bir yer olabilir. Antalya’nın Toros Dağları’nda kayak yaparak da sıra dışı bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Aspendos: Bugüne kadar tek parça gelebilmiş ender antik tiyatrolardan olan Aspendos binlerce yıllık geçmişiyle bugün adeta tarihe tanıklık ediyor. Efsanelerle örülü bir geçmişe sahip olan Aspendos’ta bir yere oturun ve taşların size anlatacağı kadim öykülere kulak verin.

Termessos Antik Kenti: Güllük Dağı Milli Parkı içerisinde bulunan antik kent, Antalya Müzesi’nde bulunan Köpek Lahdi’nin çıkarıldığı yer olarak ünlenmiş. Bir dönem Büyük İskender’in akınlarına direnmesiyle ünlenen Termessos tarihin birçok döneminde bağımsız bir şekilde varlığını sürdürmüş. Termessos Antik Kenti’ni 5 TL gibi bir ücret karşılığında ziyaret edebilirsiniz. Fakat Müzekart sahibiyseniz gezinizi ücretsiz de gerçekleştirebilirsiniz.

Xanthos Antik Kenti: Nefes kesen bir deniz manzarasına ve ince el işçiliğiyle bezeli motiflere sahip olmasıyla diğer antik kentlerden ayrılan Xanthos Antik Kenti 3000 yaşında olmanın vakarıyla ziyaretçilerini karşılıyor. Geçmişinin oldukça eski olmasına karşın ülkemizdeki en sağlam antik kentlerden oluşuyla da dikkat çekiyor.

Arykanda Ören Yeri: İçerisinde Milattan Önce 5. yüzyıla ait buluntuların olduğu Arykanda Ören Yeri’ne girişler için herhangi bir ücret ödemeniz gerekmiyor. Fellows isminde bir araştırmacı tarafından gün yüzüne çıkarılan antik kent uzun yıllar ormanların içerisinde saklı kalmış. Arykanda Ören Yeri’ni saat 08.00’den sonra ziyaret edebilirsiniz.

Side Antik Tiyatrosu: Helenistik dönem ve Roma Dönemi mimarisinin bir karışımı olan bu tarihi yapı 3 katlı gösterişli bir sahneye sahip. İçerisinde çeşitli süslemeler ve heykellerin bulunduğu antik tiyatroyu Müzekart ile ücretsiz bir şekilde gezebilirsiniz. Müzekartınız yoksa girişlerde 15 TL ödemeniz gerekiyor.

Rhodiapolis Antik Kenti: Kumluca’da bulunan antik kenti Rodosluların kurduğu tahmin ediliyor. O dönemlerde kolonileşen ve oldukça etkili bir güç olan Rodosluların hâkim olduğu bu kentin adı ilk kez Hekataios’un kaynaklarında geçmiş. Antik kent içerisinde nekropol, tiyatro, kilise gibi birçok yapının kalıntılarını görmek mümkün. Antik kent ziyaretleri için herhangi bir ücret ödemeniz gerekmiyor.

Selge Antik Kenti: Manavgat ilçesi sınırlarında bulunan antik kent bir dönem Pers hakimiyetine girse de tarihin çoğu döneminde bağımsız bir kent olarak varlığını devam ettirmiş. Milattan Sonra 3. yüzyılda bir restorasyon geçirmiş olan antik kent içerisine stadyum, tiyatro, bazilika gibi yapılar bulunuyor.

Phaselis Antik Kenti: Etrafı surlarla çevrili olan Phaselis Antik Kenti içerisinde oldukça önemli yapılar bulunuyor. Kemer ilçesinde bulunan antik kentin kuruluş tarihi tam olarak bilinmese de Milattan Önce 7. yüzyıl olduğu tahmin ediliyor. Girişlerin 20 TL olduğu antik kenti Müzekart ile ücretsiz gezme imkanına sahipsiniz.

Perge Antik Kenti: Ziyaretçilerini ihtişamlı tiyatrosuyla karşılayan Perge Antik Kenti’nin mimarisi Helenistik dönemden izler taşıyor. Antik kent içerisinde bugüne kadar özenle korunmuş stadyumun yanında ünlü Plancia Magna Lahdi de bulunuyor. Ayrıca kentin giriş kapısı ve surları da kesinlikle görülmeye değer. Girişlerin 25 TL olduğu antik kenti Müzekartınız varsa şayet ücretsiz de gezebilirsiniz.

Kaleiçi: Geçmişi Milattan Önce 4. yüzyıla kadar uzanan Kaleiçi o tarihten bugüne kadar birden çok farklı medeniyetin beşiği olmuş. Zaman içerisinde yıpransa da güzelliği hala yerinde. Limanı, rengarenk şirin evleri, pırıl pırıl denizi ile size yaşam enerjisi verecek Kaleiçi’nin hakikaten kendine has bir havası var. Nostalji sevenlerdenseniz, Kaleiçi’nin eski dükkanları, hanları ve hamamları ile zamanda yolculuğa çıkabilirsiniz.

Antalya Saat Kulesi: Kaleiçi’nin burçlarından birinde bulunan Antalya Saat Kulesi 1901’de Alman imparatoru tarafından II. Abdülhamid’e hediye edilmiş. Kulenin göz alıcı manzarasına karşı çayınızı içtikten sonra her bir detayıyla büyüleyen kulenin mimarisini yakından inceleyebilirsiniz.

Hadrian Kapısı: Yerel halk tarafından Üçkapılar olarak da isimlendirilen Hadrian Kapısı’nın geçmişi oldukça eskiye dayanıyor. Surların üzerinde yer alan yapı Milattan Önce 130’da Roma İmparatoru Hadrianus şerefine yapılmış. O dönemden bugüne albenisinden bir şey kaybetmeyen yapıyı görülecek yerler listenize eklemenizi tavsiye ediyoruz.

Alanya Kalesi: Günümüzde açık hava müzesi olarak adlandırılan Alanya Kalesi bulunduğu konum itibariyle de şehrin cazibe merkezleri arasında yer alıyor. Zamanın tahrip edici eli Alanya Kalesi’ne pek dokunmamış. Hala sapasağlam ayakta olan Alanya Kalesi’nin sur uzunluğu 6 km’den fazla. 140 burca ve 400 sarnıca sahip olan kale Selçuklu mimarisinin en nadide örneklerinden. İstediğiniz zaman ziyaret edebileceğiniz Alanya Kalesi’ne girişler ise 15 TL.

Kesik Minare: Kaleiçi’nin sembol noktalarından olan Kesik Minare aktif olarak kullanılmamasına karşın oldukça fazla ziyaretçiyi ağırlıyor. Şehzade Korkut tarafından camiye dönüştürüldüğü için Şehzade Korkut Camii olarak da isimlendirilmiş. 1974’te çıkan bir yangından dolayı restore edilen bu muhteşem minareyi fotoğraflamadan Antalya gezinizi sonlandırmamalısınız.

Muratpaşa Camii: 1500’lü senelerden bugüne varlığını sürdüren Muratpaşa Camii eşsiz işçilikleri ve özellikle de minberiyle dikkat çekiyor. Muratpaşa ilçesi sınırlarında bulunan cami, tek kelimeyle gezinizin unutulmazlarından olacak.

Yivli Minare: Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat tarafından inşa ettirilen yapıya daha sonra eklenen Yivli Minare Antalya içerisindeki İslami yapıların ilk örneklerinden. Dünya çapında da türünün ender örnekleri arasında gösteriliyor.

Hıdırlık Kulesi: Heybetli bir görünüme sahip olan kule bir dönem deniz feneri olarak gemileri gözetleme amacıyla kullanılmış. Silindir bir yapıya sahip olan kule en çok da sağlamlığıyla hayret uyandırıyor.

Likya Yolu: Ülkemizdeki en iyi manzara ödülüne sahip olan Gelidonya Feneri’ne giden yol, eşsiz doğasıyla her göreni kendine hayran bırakıyor. Yeşil ve mavinin uyum içerisinde olduğu Likya Yolu fotoğrafseverler için adeta doğal bir stüdyo. Bunun yanında trekking ya da bisiklet turu yapmak isteyenler tarafından da oldukça rağbet görüyor.

Yukarıda bahsedilenler ve daha birçok güzelliği daha yakından görmek için Antalya otelleri sayfasından size uygun oteli seçerek harika bir tatil planlayabilirsiniz.

Yapılacak Aktiviteler

Yolunuz Antalya’ya hangi mevsimde düşerse düşsün, şehirde çok keyifli vakit geçirebileceğiniz aktiviteler mevcut. Fakat söz konusu şehir ülkemizdeki yaz turizminin incisi olunca yapılacak aktivitelerin başında su sporları geliyor haliyle. Yaz tatilinizi Akdeniz’in tertemiz maviliklerinde kulaç atarak geçirmek isterseniz Antalya otelleri sayfasına bir an evvel göz gezdirebilirsiniz. Bunun yanında Antalya’nın altın plajlı kumlarında güneşlenirken yılın tüm stresini geride bırakabilirsiniz. Yaz aylarında artan yabancı turist nüfusunun da etkisiyle Antalya’da su altı ve üstü birçok aktiviteyi gerçekleştirebileceğiniz alanlar bulunuyor. Antalya’nın masmavi sularında tüplü dalış, rüzgâr sörfü vb. birçok sporu keyifle yapabilirsiniz. Sıcaktan bunaldıysanız rotanızı Manavgat, Düden, Kurşunlu veya Değirmendere Şelalesi’ne çevirerek serinleyebilirsiniz. Şelalelerin etrafında bulunan mesire yerlerinde ailenizle piknik yapabilir, böylece hem Antalya’nın zaman zaman bunaltan sıcağından korunabilir hem de ailenizle sakin ve keyifli saatler geçirebilirsiniz. Şayet Antalya seyahatinizi kış aylarında planlıyorsanız Saklıkent Kayak Merkezi kapılarını sonuna kadar açmış sizleri bekliyor olacak. Toroslar’da kayak yaparak olağanüstü bir deneyim kazanacağınız Saklıkent Kayak Merkezi Antalya’nın kış turizmi kulvarında da koşmasına olanak sağlıyor.

Yeme İçme

Başta Akdeniz mutfağı olmak üzere tüm dünya mutfaklarından seçmeler tadabileceğiniz Antalya’daki birbirinden şık restoranlardan dilediğinizi tercih edebilir ya da konakladığınız otel her şey dahil konsepte sahipse şayet yeme içme imkanlarından faydalanabilirsiniz. Antalya otelleri bünyesinde bulunan usta aşçıların hemen hemen hepsi dünya mutfağı lezzetlerine hakim olduğu için aynı gün içerisinde birden çok ülkeye ışınlanmanız olası. Bunun yanında şehirde bir köfte piyaz kültürünün varlığından da bahsetmemek olmaz. Bilhassa tahinli Antalya piyazı kelimenin tam anlamıyla müptelası olacağınız lezzetlerin başında geliyor. Bu anlamda Aksu ilçesinin köfte piyazla adını tüm Türkiye’ye duyurduğunu da söylemekte fayda var. İlçede yan yana birçok köfte piyazcı bulunuyor. Aksu’daki Aslım Şimşek’te köfte piyazın en lezzetli halini tadabilirsiniz. Mekânda menü bulunmuyor. Dolayısıyla yalnızca köfte piyaz sipariş etme şansınız var. Beraberinde de közlenmiş domates ve biber servis ediliyor. Kişi başı ortalama 10 TL gibi bir ücret ödeyerek tadı hafızanıza kazınacak bir lezzetle buluşmanız mümkün. Gelelim Antalya’nın meşhur börekçisine… Antalya’da börek denince ilk akla gelen mekan Börekçi Tevfik oluyor şüphesiz. Soğan, maydanoz ve kıymalı harcıyla damaklarınızı şenlendirecek olan bu böreğin ünü Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış durumda. Antalya’nın hatta ülkemizin en kaliteli restoranlarından bir diğeri olan 7 Mehmet Antalya’yı da listenize ekleyebilirsiniz. Mekandaki menüden dilediğiniz lezzeti sipariş edebilirsiniz, ancak ilk tercihinizi bademli keşkülden yana kullanmanızı öneriyoruz.

Konaklama

Sayısız konaklama alternatifi sunmasıyla ülkemizin önde gelen şehirlerinden olan Antalya her sene yaz aylarının başından sonuna binlerce yabancı ve yerli turiste ev sahipliği yapıyor. Bu tarihlerde Antalya otelleri ateş pahası olabiliyor haliyle. Konaklama tesisleri skalasının bir hayli geniş olduğu Antalya’ya ilk kez tatile gidiyorsanız eğer konaklama tesisinizi Kaleiçi’nden seçmenizi ve mutlaka erken rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ediyoruz. Gezilecek yerlerin bir kısmına yakın olan Kaleiçi bölgesinde konaklamak size büyük kolaylık sağlayacak. Bunun yanında Kemer, Belek, Konyaaltı, Kaş gibi bölgeler de konaklama açısından oldukça rağbet görüyor. Hotel Su & Aqualand Konyaaltı’nda bulunan ultra lüks otellerden sadece biri. 5 yıldızlı olan otelde fiyatlar gecelik 300-400 TL arasında değişkenlik gösteriyor. Rixos Downtown Antalya da Konyaaltı’nda tercih edebileceğiniz 5 yıldızlı otellerden bir diğeri. The Lumos Deluxe Resort Hotel & Spa, Sun Star Resort Hotel, Laphetos Beach Resort & Spa şehrin diğer popüler otellerinden. Fiyat olarak daha cazip konaklama alternatifleri arayışındaysanız apart ve pansiyonları değerlendirebilirsiniz. Şehirde uygun fiyatlı ve iyi hizmet veren çok sayıda pansiyon ve apart bulmanız mümkün. Bu yaz tatilinizi Antalya’da geçirmeye karar verdiyseniz ve konaklama tesisi arayışına girdiyseniz rezervasyonunuzu çok önceden yaptırmanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü yaz aylarında şehirde uygun fiyatlı konaklama tesisi bulmak pek mümkün olmuyor.

Alışveriş

Antalya’da alışveriş yapılabilecek en ideal nokta neresi diye soracak olursanız, vereceğimiz ilk cevap Kaleiçi bölgesi olur. Kaleiçi’nin hediyelik eşya dükkanlarının olduğu caddede hemen hemen aradığınız her ürünü bulmanız muhtemel. Burada daha çok el yapımı takılar, otantik halılar ve antikalarla karşılaşabilirsiniz. Özellikle Antalya’nın kendine özgü olan Yörük halıları hem yerli hem de yabancı turistlerin oldukça ilgisini çekiyor. Antalya’nın deri sektöründe de var olması şehirde el yapımı deri ürünlere uygun fiyata ulaşmayı kolaylaştıran en önemli etken. El yapımı deri ceket, kemer, ayakkabı ve daha birçok şeyi bir arada Antalya’da bulabilir ve cüzi miktarlara çok kaliteli ürünler satın alabilirsiniz. Şehrin bir diğer önemli alışveriş noktası ise Kapalı Çarşı. İçerisinde 760 dükkân bulunan bu çarşı özellikle gümüş ve el yapımı otantik takıların yoğunlukta olduğu bir yer. Kapalı Çarşı’daki birbirinden ilginç takı eşyalarından dilediğinizi sevdikleriniz için satın alabilirsiniz. Hem keyifli bir tatil geçirmek hem de Antalya’nın kendine has ürünlerini satın alarak tatilinizi ölümsüzleştirmek için hemen şimdi Antalya otelleri sayfasına göz atabilir ve rüya gibi bir tatilin kapılarını aralayabilirsiniz.

Eğlence ve Gece Hayatı

Antalya geceleri özellikle yaz aylarında gündüzlerden daha canlı ve hareketli geçiyor. Yaz aylarında alkollü eğlence mekanlarında sabaha kadar süren eğlenceler düzenleniyor. Berrak denizi, ipeksi kumları, uçsuz bucaksız sahilleri kadar gece hayatı ve eğlencesiyle de ünlü olan Antalya’da her zevke ve bütçeye uygun eğlence mekanları bulunuyor. Kaleiçi bölgesi merkezi bir noktada olmasından ötürü gece hayatının ve eğlencenin kalbi durumunda. Muratpaşa’da bulunan Massimo, kokteylleriyle ünlü ve oldukça keyifli bir mekân. Ayrıca Soho, Aura, Robin Hood gibi mekanlar da Antalya’nın diğer ünlü eğlence mekanlarından. Bunun yanında Antalya otelleri de yaz gecelerinde düzenledikleri eğlencelerle inanılmaz ilgi görüyor. Antalya’da düzenlenen festivaller de şehirde keyifli vakit geçirebileceğiniz aktivitelerden. Uluslararası Altın Portakal Film Festivali, Kardelen Festivali, Antalya Çiçek Festivali bu festivallerden yalnızca birkaçı.

Ulaşım

Söz konusu şehir ülkemizin turizm cennetlerinden Antalya olunca hem şehre ulaşım hem de toplu taşıma sistemi diğer şehirlere nazaran çok daha iyi durumda. Antalya içerisinde tramvay, deniz otobüsü, halk otobüsü ve taksiyle ulaşım sağlanıyor. Antalya’ya ulaşımda ise havayolu, karayolu ve denizyolundan dilediğinizi tercih edebilirsiniz. Fakat şehre ulaşım için en çok tercih edilen yöntemin havayolu olduğunu söyleyebiliriz. Yolcu trafiğine göre Avrupa’nın en kalabalık 14. havalimanı olma unvanını taşıyan Antalya Havalimanı, şehir merkezinden yaklaşık 32 km uzaklıkta konumlanıyor. Havalimanından şehir merkezine ulaşımda Havaş otobüslerini, Antalya’nın turistik beldelerine ulaşmak içinse Antabüs, Antray, taksi, araç kiralama veya transfer hizmetlerinden faydalanabilirsiniz. Karayolunu tercih etmek isterseniz de ülkemizin hemen her şehrinden düzenlenen otobüs seferlerini araştırabilirsiniz.